Sadece telefonda doğum günü şarkısı söylememe bile mutlu olan bir dayım var benim.
Aramızdaki ilişki herkes tarafından bilinir:Doğduğumda 16 yaşındaymış,bundan dolayı bir nevi arkadaşımdır kendisi.Küçükken anneannemde kaldığım akşamlarda yer yatağında yatarken gelir,"YEHAAA" diye üstüme atlar,patlamış mısırımdan aşırırdı."Dayı yeaaaa" deyişime aldırmaz,gülerdi."Ne izliyosun?" diye yanıma uzanırdı,boğuşurduk,deli gibi öperdi."Öpme yeaaa" deyişim bugün bile değişmedi."Pis ya,öptü yine sulu sulu yaa" diye aksilik ederek ananemlerin yanına gittiğimde-Çünkü fazlasıyla aksi bi çocuktum- "Hakan,oldun yine çocuk!" derdi anneannemle rahmetli güzel dedem,hafifçe kızarak ona.
Yıllarca uzun kıvırcık saçlarıyla bizlere Metallica eşliğinde kafa sallattı.Üzerinde öpücükler,kafatasları olan tişörtler giydi,tüm yeşil fosforlu tokalarımı ve taçlarımı çalarak beni ağlattı.Beraber karpuzun üstüne mum diktik,bahçeye kivi ağaçları ektik.Doğum günümden bir gün önce evimize gelip pastalarımızı yaptı ve bundan dolayı kreşteki herkesin dibini düşürüp bana haddinden fazla sükse yaptırdı(Kendisine burdan bir kez daha teşekkürlerimi sunuyorum)."Yaparız" dediği her şeyi yapan,yaptıklarıyla gözümde kahraman olan dünyanın en neşeli ve zeki dayısı oldu o.Bundan dolayı çok küçükken "Büyüyünce dayımla evlenirim herhalde" gibi bir düşünceye sahip olmama neden olmuştur hahahahaa:)
"Evlenmez,evlenemez" dediğim dayım bir gün "Evleniyorum" diye çıkageldiğinde şaşkınlıktan ağzım açık kaldı; zira bana göre kendisi bir hayat gurusu olup evlenemezdi,çocuğu falan olamazdı.Biz onunla anneannemde yine yer yatağında yan yana yatıcaktık,benim patlamış mısırımdan aşırıcaktı,sulu sulu öpücek ve beni sinir edicekti,beraber dans edicektik.Ben bunları düşünürken evleniverdi,çocuğu da oldu fakat ne ondaki enerji eksildi,ne de neşe...
Derken büyüyüverdim;lise,üniversite derken zaman hızla aktı gitti.
Hayatımda bir sürü şey oldu,ilk önce onu aradım,"Acaba yarın akşam müsait misin,bi yemek yiyelim" dedim.Anlattım da anlattım,anlattı da anlattı.O nedenle babamın bile bilmediği şeyleri bilir,fazlasıyla zeki olduğu için çok güzel akıl verir;en abidik esprilerime bile güler.Karşısında gözleri dolmasın diye salak salak gülen yeğenine en kısa yoldan çözüm bulur."Ortada kalma,debelenmeye mahkum olursun.Ya bat ya da çık" der."Sevdiklerimin ölmesinden korkuyorum" derim,"Elbet bir gün olacak" der.Bazı şeylerin neden olmaması gerektiğini açık ve net şekilde yüzüme vurduğu gibi,hoop kıvır yapacağım durumlarda "Kıvırma bana" diye çat diye söyler.
Aramızdaki ilişki bu kadar net,sade,anlaşılır ve neşeli olunca anneme her kızdığımda onu ararım,kahkahalarla güleriz;o da beni arar,geçinir gideriz."Yok valla gelemem anne" desem bile "Kızım gelsenize" diye telefon açan dayıma hayır diyemem;nitekim dayım bu zayıf noktamı bildiği için "Dayınız çağırıyo de,gelirler" yapar anneme.Onu hiç kırmam,o da beni kırmaz ama.Yetiş dersem yetişir,gitsek ya dediğim her yere götürür;neşe içinde,bolca gülerek,halden anlayarak,sevgiyle...
Buna rağmen şimdiye kadar birbirimize resmi olarak "Seni seviyorum" demişliğimiz yoktur,fakat bundan da hiç ama hiç gocunmam.Bazı insanların yüreğindeki sevgi çokluğunun dillerine tekabül etmemiş olması onların birbirini sevmediği anlamına gelmez,bunu ikimiz de biliyoruz..Zaten daha önce de söylediğim gibi sevgi sözcükleri konusunda bir hayli iddiasız olduğum için birbirimizin halinden,tavrından,şakalarından,öpüp sarılmalarından anlıyoruz her şeyi...
Daha yazacak şey çok,yazdıkça daha da çok mutlu oluyorum aslında iyi ki böyle bi dayım var diye.
O gerçek bir halk kahramanı,ekstra süpersonik,neşeli,pratik,becerikli ve zeki...
Geç olsun güç olmasın,iyi ki doğdun dayı.
Allah seni başımdan eksik etmesin,neşen huzurun enerjin hiç eksilmesin.
Nice yıllara...
Seni çok seviyorum:)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder