Küçükken "Ya Allahım bu kız çok güzel de ben niye böyle çirkinim acaba?" diye kendime sorardım.
Çünkü çok güzeldi.Hala da çok güzel gerçi...Canım kuzenim Gizem...
Benden iki yaş büyüktü.Yemyeşil gözleri,upuzun saçları,hokka gibi bi burnu vardı.Fitti,hoştu.Bense kara kuru,kıvır kıvır saçlı çingene gibi bir şeydim.Onun o hali hoşuma giderdi çünkü hem çok güzeldi,hem de benim bilmediğim bir sürü şey biliyordu:Parfümlerinin hepsi daha önce adını hiç duymadığım markalardan gelir ve şahane kokar,Kylie Minogue dinler,saçına "balyaj" attırır(ki bunu ilk duyduğumda 'Ne?' demiştim,hala da tam olarak anlamış değilim),nasıl makyaj yapılacağını bilirdi.Ben ise-söylemeye ne hacet bilmem ama- bunların hiçbirinden haberi olmayan,saçını toplayıp okula giden "sıradan sade" bi vatandaş sayılırdım.
Kendisi İstanbul'da yaşadığı için çok sık görüşemesek de bilirim ki benim çocukluğum yine onunla geçmiştir.Çift kişilik yatakta üç kişi uyurduk,genelde ben uyuyamazdım.Bildim bileli köpeği Şirine vardır mesela,her evlerine gidişimde "Allah aşkına al şu köpeği şurdan ya,kapat ordaki odaya nolur" diye yalvararak eşikte bekleyişim aklımda...Ben köpekleri hep "uzaktan seven" taraftım,o ise sıkı bir hayvansever...
Dünya kupasının olduğu sene bir gece, sabaha kadar Ümit Davala ve İlhan Mansız'ı ne kadar çok sevdiğimizden bahsederek uyuduk.Genelde biz gülerken uyurduk.Hayatım boyunca yaptığım tüm esprilere kahkahalarla gülen,gerektiği yerde eşlik etmesine bilen insanlardan biri olmuştur o.
Babaannemin yazlığına geldiğinde hep ama hep sahile inip yürüdük,bolca çay içtik.Konular hep döndü dolaştı,"Yok mu biri yaa?" ya dayandı ve hiç kimse de olmadı.
Sonra aradan uzuun bi zaman geçti,bizim Gizem aşık oldu!
Sonraki konuşmamızda nişanlanıyordu...Kendimi bir anda parmaklarına yüzük takılırken buldum,ağlamamak için kendimi zor tuttum.Çocukluğunu bildiğin,gülüp eğlendiğin birinin ciddi bi müessese arz edilen "evlilik" yolunda ilk adımı atması beni çok duygulandırdı.
Üç gün sonra ise evleniyor.
Ne kadar hızlı geçti bir türlü anlamış değilim ama çok ama çok mutluyum çünkü kendisi kadar iyi ve hatta şahane biriyle,Melihle hayatını birleştiriyor.
Öte yandan da çok üzgünüm çünkü hayatım boyunca en çok görmek istediğim şeylerden birini,Gizem'in düğününü göremeyeceğim yurtdışında oluşumdan ötürü.
Dilerim çok ama çok mutlu olursun canım Gizoşum.
Yolun bahtın açık,hayırlı uğurlu olsun.
Siz iki güzel insan mutlulukların en büyüğünü çoktan hak ettiniz!
Şimdiden tebrikler,Allah sizi hiç ayırmasın...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder