Kankalar ben yazmayalı ne kadar oldu allasen söyler misiniz?
Bissürü şey oldu bitti,dur bi toparlayayım:
-İngiltere,tarafımdan fethedilmiş bulunuyor,gezmediğim yer kalmadı gibi bişi.En son Cambridge ve ardından da İskoçya'ya gittim.Allah'ın bize bahşettiği,yeşili doğasıyla efendime söyleyeyim gaydasıyla tipik bir Karadeniz.İnsanları zaten sevimli,şeker.Bir de dillerini anlayabilseydik müthiş olacaktı ama Allah istemedi.
Yemin ediyorum İspanyolca konuşuyolar zannettim."İNGİLİZCE DEĞİLDİ DİMİ BU?" falan yaptım bi hallenerek."Aldığım eğitime yazıklar olsun" diye ağlayıp masalara kapandım.Kendimden utandım."Nasıl geldim ben bu seviyeye anlamadım" derken "What can I do,sometimes?" dedim.O nasıl bir aksandır arkadaşım allasen bi açıkla bana ya!Kuzey'e gittin tamam da neden aksanını değiştirdin bu kadar?Elle tutulur bi tarafı yok ki,nerdeee!
Resmen şöyle anlıyorum:
Ben:"Excuse me!Can you tell me where William Wallace Monument is?"
Sıkotiş men:"h4yr7uhuır4ur8 left dbuh4uy8r4urı did ya?"
Ben:"?????&/&/(/)??????ERROR......"
Beş gün kadar kaldık,ben yine bi kısmını anladım söylenenlerin hatta çok katı olmadığı sürece baya baya anladım ama gelgelelim kardeşim epeyce zorlandı.Hatta çok komik bişi oldu National Gallery'sine gittik,tam girişte bi görevli adamla aramızda şöyle bi diyalog geçti:
Adam:"Lütfen çantalarınızı yanınıza alın.Tablolara zarar verebiliyor,çarpabiliyor"
Ben:"Tamam,olur"
Kardeşim:"What?"
Adam:"İspanyol musunuz?"
Bu arada o gün tam dört ayrı kişi aynı soruyu sordu.Burda kardeşim adamın sorduğu soruyu anlamadı ve otomatik olarak "Yes" deme gafletinde bulundu ve adamdan şöyle bi cevap geldi(muhtemelen):
"Por favor, tome su equipaje a su lado, ya que puede dañar la pintura."(Teşekkürler Google translate)
Hemen durdurdum adamı,"Yok abicim biz İspanyol falan değiliz,etme gülüm" dedim,"Haa tamam" dedi ve ingilizceye geçti.
Fakat çok güzel bi gezi oldu,trip advisordan ve en çok da bloglardan aldık gideceğimiz yerlerin adresini,en meşhur 38 yeri gezmişiz beş günde.Felaket ötesi bi b&b de kalmamıza,çıkarken de "En kötüsü sizdiniz" diye not bırakmamıza rağmen gayet başarılı bi gezi oldu.
-Bu arada bigün ders arasında hoca yanıma geldi:"Hazal sosyal program temsilcisi olmayı düşünür müsün?" dedi.
"Hayır hayır,teşekkürler" dememe kalmadan İrina ve İpek "Saçmalama çok iyi bi fırsat,yapabilirsin" diye gaza getirdiler Allahın cezaları hahaha.Bi baktım ki temsilci olmuşum.
Okuldaki sosyal aktiviteleri her salı sınıfları tek tek gezerek anlatıyosun.Gabriela adındaki bi Brezilyalıyla yapıcaktık.Geçen hafta ilkini gerçekleştirdik,Allahım çok acayipti baya iyi geçti.Hele benim sınıfa gelince kopan cümbüşü görseniz,herkeste alkış kıyamet!Gabriela benden daha tecrübeli tabiki,"Beni hiç böyle karşılamadınız" diye sitem etti hahaha.Herkes beğenmiş baya,bakalım artık kalan üç ayda aynen devam edicem.Fotoğrafım da "Social Programmer" diye okulun girişinde hahahha.
Bizde haberler bu yönde efem,yine haberdar ederiz.
Öperiz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder