Bugün çok uzun zamandır göremediğim canım arkadaşlarımı gördüm.
Bunlar üç tane zeki kız.Cidden zekiler ama.Onlarla olunca hep dinlemek istiyorum,hep öğrenmek bir şeyler.
Bugün onlarla geçirdiğim beş saat boyunca bıkmadan ve durmadan konuştuğumuz şeyler arasında siyaset,kadın erkek ilişkisi gibi belli başlı "ana" konular vardı.
Çünkü ikisi evli.Yaşları da benden büyük.
Aklımda olan sorular,içimdeki evhamlar anladım ki onlarda da var.
Anladımki aslında aynıyız,tastamam aynı.Kendimi ayrık otu olarak görmem anlamsızmış.İçimden çoğu kez durup dururken geçen "Aslında hepimiz birbirimizin aynısıyız ama neden olduğundan farklı göstermeye çalışıyoruz ki?" sorusunun cevabının "Hayır ya aslında tıpa tıpız" olması içimi ferahlattı.'Oh be' dedim,'haklı çıktım.'
Bugün hem büyük bir ciddiyetle konuştum,hem de kahkaha attım.Çok merak ettiğim soruları da sordum ama.
Biri konuşurken "Şu anda beni anlatıyosun.Şu anlattığın resmen benim" dedim hayretle.O da yıllar boyu hiç kısıtlanmamış,bana ekstra olarak ailesinden ayrı yaşamışken 4 yıldır çıktığı çocukla evlenmişti."Evliliğin ilk altı ayında hiç etmediğimiz kavgaları ettik.O kadar bağımsız yaşamışım ki,birinden izin almak zor geliyordu.Hala da alışamadım ama bir yerde uyuşmamız gerekiyor" dedi.
Diğeri,"İkna etmek zaman alıyor,haliyle yorucu ve stres yapıyor" dedi.
İkisinin de ikna olduğu nokta "Çok bağımsız yaşayan bizim gibi insanlar için evlilik ilk başta zor" du.
Erkeklerin çok basit mekanizmalar olduğunda karar kıldık.Hepimiz biliyorduk ki ne olursa olsun bu ülkede erkek çocukları "ERKEKKK"-"OĞĞLUMMMM" nidalarıyla büyüyordu ve haliyle egoları yeteri kadar okşanmıştı.Az ya da çoktu ama fark etmiyordu.Yıllar sonra bir kadının çıkıp da "Ben kendi kendime yeterim" demesi, hayatları boyunca görmek istedikleri ego okşanmasının kaybına neden olduğundan onları bir yarışa sürüklüyor ve kavgaya hıra güre davetiye çıkıyordu.Yıkılıyordu ilişki içten içe,çöküyordu.Erkek,kadını rakip olarak görmeyip de olduğu gibi kabul ettiği ve kadının da aynı yolu izlediği kadar yürüyordu beraberlik.
Erkekler ne kadar güçlü görünürse görünsün,egolarını zedelemeye bir kelime yeterdi ve biz kadınlar bunu bilirdik.Yüceltmek de bir kelimeyle olurdu mesela.
Kadınların elde edemeyeceği erkek yoktu.Kafayı takarsa allem eder kallem eder,gerekirse yıllar alır ama yine elde ederdi çünkü kadın zekiydi.Erkeki ise; ona aslında kendini bilerek,sırf saçmalamasın diye güçsüz gösteren kadının karşısında egosu altında kasım kasım kasılırken,kadın ne yaptığını bilmenin zaferiyle aslında o erkeği o anda "idare ediyordu".Biliyordu da nasıl yapıldığını,erkeğin o anda yaptığının ama bilmiyormuş gibi yapıyordu.Öyle olması gerekiyordu.
Bolca sevgi sözcüğü söylemek gerekiyordu.Öpüp koklanmalıydı sevilen kişi.Çünkü aşk,diğer bütün duyguların dışında çok özel ve güzel bir duyguydu(Bu son cümle sadece arkadaşlarımın.Bu konu hakkında hiçbir şey söylemedim).Bütün bunların yanında,sevdiğin insanla aynı evde yaşamak,onunla bir şeyler paylaşıyor olmak muhteşemdi.
Baktım da hakikaten ortak duygular,"ilişkide uygulanamayan stratejiler"-yani en azından ben ve aramızdan bazılarının yapamadığı- ile herkes aynı,birebirdi ve bu işin matematiği bu kadar basitti.
Ne güzeldi kızlar yaa!Ne güzeldi onların beyinleri,düşünceleri.
İçim dışım ışık doldu.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder