20 May 2011

biraz deniz biraz uyku/bütün isteğim buydu

Gözlerimin önüne geliyor:
Sabah kalkarsın.Hava henüz serindir.Nerde olduğumun önemi yok.
Önce biraz miskinlik yaparsın,sonraysa kahvaltı.Güle oynaya ama.
Sonra gazete alırsın yada bir boy yürüyüşe çıkarsın.Güzelsindir.Mutlusundur.
Bi kahve içersin.Nasıl da güzel tadı var.Kapatırsın bitirince,tutarsın birini kolundan:"Amannnn salla bişeyler" diye tutturursun.
Saatler ilerler,öğle yemeği var sırada.Yada yok,çünkü hava çok sıcak.Deniz lazım.Kum güneş.
Hemen hazırlanırsın.Çantan ağzına kadar dolu:Üzerine yatıp güneşlenebilmen için bir havlu,denizden çıktıktan sonra kurulanabilmen için bir havlu,güneş kremi,güneş koruyucu krem,dergi,kitap,serin serin meyve ve su.
Denize girersin.Dalar dalar çıkarsın.Hele daldıktan sonra su yüzüne çıkarken gökyüzüne bakmaya bayılırsın;çünkü o dakikada hep şükredersin.
Sana göre dünyanın en güzel yeri denizin yanıdır.
Güneş batmaya yakın kumsal boşalır.Uzanır bakarsın.Yine bir şükür geçer içinden.
Ayakların kumludur,kitabın kumludur ve güneş kremi kokar.Saçların kıvır kıvır olmuştur;uyduruk bir topuz yaparsın.
Hiç yanmadım sanarsın ya,yanmışsındır aslında.Eve yada o otel odasına gidip duş aldıktan sonra çıktığın an anlarsın.Havlun beyaz,sen siyahsın."Ohaaa amma yanmışsın" derler.Sen o sırada saçlarını kurularsın...
Giyinir kuşanırsın.Sen zaten sadece ve hep banyodan sonra bir kere saçlarını tararsın.
En sevdiğin anlardan biri daha gelir o sırada:Havluları asarsın.O kavurucu sıcak,yerini rüzgara bırakmıştır.Saçlarının suyu omuzunu ıslatır.Boşverirsin.
Balkona oturursun,susarsın.O an susma zamanıdır.Rüzgar eserrrrr,saçlarını öperrr sen batan güneşe bakarsın.
Burnuna güneş kreminin kokusu gelir...
Bir de akşama "Son Sardunyalar" şarkısı:

"Ah o yazlık sinemalar,
Kapı önü akşamları,
Saksıda son sardunyalar,
Avluda el yazmaları..."

Bu yaz bunlardan mahrum kalıcam.
Çok özlicem.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder