22 Haz 2012

Tatile gittim,döncem.

Uzun bi tatil maratonu sonunda Bursa'ya döndüm derkeeeen,
bir yenisine yola çıkıyorum efem.
Geldiğimde uzun uzun anlatıcam olan biteni.
Bekleyin beni anacım:)

NOT:Elif abla hala fotoğrafı atmadın bekliyorum:)

17 Haz 2012

Ne kadar gereksiz bilgi var,hepsi bende.

Bugün 3 post atıcam,ama fotoğrafları bekliyorum.
Geçen gün fark ettim:Üniversitede öğrendiğimden daha fazla şey biliyorum ama bunlar "gereksiz".
Biri gelip bana iş hukuku hakkında bişiler sorsa cevap veririm,evet.Fakat daha hızlı cevap vereceğim şeyler var.

1-Dişim ağrıyor,ne yapmalıyım?
Adaçayıni gargara yap.Hatta çiçeğini bulabiliyosan dişine bastır.Teee Asurlular döneminde falan,özellikle diş ağrısı için kullanıyolarmış.İngilizcede "Sage" denilen adaçayını,kendimi iyi hissetmediğim zamanlarda da içerim.
2-Hava çok sıcak,yanımda başıma güneş geçmesini engelleyebileceğim bir şey yok.Ne yapmalıyım?
Hemen bi tane büyük incir yaprağı bul,başına koy.Güneş müneş kalmaz.
3-Hıçkırık tuttu.Nasıl geçer?
Limon suyu.Nefesini tut,korkutsunlar seni falan hikaye.Limonu sık,suyunu iç,5 dakikaya geçmezse gel beni bul.
4-Elimde küçük yaralar-kesikler var.Nasıl geçer?
İşe.Bununla ilgili deyim bile var.
5-Krizantem nedir?
Pembe bi çiçek.Terazi burcunun çiçeği.
6-Topuklu ayakkabı neden yapılmış bilmiyorum ki!
Avrupa'da ortaçağlarda sanırım,tüm caddeyi bok götürüyomuş.Herkes de üstüne basıp geçerken,akıllının biri yüksek topuklu ayakkabı icat ederek basılmayı önlemiş.
7-WC ne demek?
Anlamı:"Water Closet" yani "Su Odası".Haçlılar zamanında Müslümanlar tuvaletlerine su odası adını takmış.Adamlar da merak etmiş bu su odası ne diye.Araştırınca görmüşler ki tuvalet demek.Hemen kendi tuvaletlerine de kısaltılmış şekilde WC adını vermişler.
8-Bir Big Mac hamburgerinin üstünde ortalama kaç tane susam vardır?
178.Bunu da daha yeni öğrendim:)
9-Öksürüğe ne iyi gelir?
Orta boy bir kara turp alıyoruz.Tepesini kesiyoruz,ortasını açıyoruz.İçine 1-2 kaşık bal koyup,ayazda bir gece bekletiyoruz.Balın olduğu yer suyla dolucak,onu içmelisin.Şıp diye kesiyor valla.

Daha çok şey var ama aklıma gelmiyor.
Nerde saçma,nerde gereksiz bilgi var,beynim alıyor valla.
Siz sorun ben söyleyeyim diyeceğim ama,o kadar da iddialı değilim.
Kaz kafalıyım,açıklaması budur.

12 Haz 2012

Balo da bitti ow yea!

Günlerdir,aman napsak ne etsek diye düşünüp durduk.
Nihayet geldi çattı iyi mi!
Aslında heyecanlanmadım.Çünkü bir gün önce annemin çok yakın bi arkadaşının düğününe aynı saç-makyaj ve elbiseyle gittim.
Kuaförü fıtık ettim.Uzun zamandır tanış olduğumuz için,sağolsun pek ses etmedi."Ya Naip abi ya,çok kabartmıyosun di mi?"-"Çok krepe yapma bak Tina Turner gibi olmayayım"-"Yeter yeter tamam" diye diye soğuk terler döktürdüm,adam kriz geçiriyodu az kalsın.
Aldığım ilk elbise saks mavisiydi,anlatmıştım.Tam da o perşembe günü aldım,eve geldim,giydim ve ne göreyim?AMAN ALLAHIM BEN BU ELBİSEYİ NASIL GİYERİİİİMMMM? dedim büyük büyük.Nasıl oldu da anlamadım,salaklık yaptım,anlamak imkansız.İlk defa başıma böyle bişi geldi.
Sonra bidaha çıktım tabi aramaya.En sonunda,en sade olacak şekilde bir siyah elbise buldum.SİYAH LAN!En istemediğim renk olduğunu yazmıştım.Fakat velakin seçenek olmayınca,eliniz mahkum oluyor.
Fotoğraflarda dümdüz çıkmış ama üst kısımlarında kendi kumaşından çiçekler var.Ben küpe ve ruja yüklendim.
Bu arada çok güzel geçti balo.Gece 12 ye kadar saygın bi otelin havuzbaşında göbek atıp,payduşka-ramo oynayıp;o saatten sonra da servislere doluşup gecenin 3.30una kadar bir gece klübünde devam edince,Merve'den kocaman bir "Enerjine hayranım" tebriği aldım.
Eve vardığımızda,yemin ederim bu kadar zamanlama olur,taksiden iner inmez sabah ezanı okundu!Neyse artık bir kere olan bişi,ben en son eller havaya yaptığımda lisedeydim.Tarzım değil ama bu gece fena eğlendim.
Öyle yani.Hadi bi iki resim atayım da bakın.

Öptüm.(Arkadaşlarım da çok güzeldir!:) )

10 Haz 2012

Cevap.

"Bir erkek neden seninle sevgili olmak ister?" sorusuna verebileceğim yegane cevabın "Çünkü yanımda hiç sıkılmaz,hep güler-eğlenir,belki gereksiz trip-kıskançlık görmez,belki bir şeyler öğrenir" olmasına inanamıyorum.Bu kadar az olmamalı,tüh!
Neden istemez diye sorsalar,daha fazla şey söyleyebilirdim.

9 Haz 2012

Her şeyden biraz biraz

-Geçen sabah kızlarla,üniversite tarihimizin son kahvaltısını yaptık.Mervelerde toplandık,pek bi eğlendik.Herkeste bi gelecek kaygısı var;kimisi ağırdan alıyor,kimi telaşa kapılıyor.
Özleyeceğim sizleri kızlar.Ama kepe kadar duygusal takılmak yok.

-Geçen gün gittiğim kınada otururken,arka masadan kocaman bi teyze koluma dokundu.Dönüp baktım ve olaylar gelişti:

Kocaman teyze:Kızım sana bişi sorabilir miyim?
Hazal:Tabii
Kocaman teyze:Senin arkadaşın var mı?
(Birkaç saniyelik mavi ekrana bağlama-jetonun düşmesi ve kadının koluna yapışmak)
Hazal:Aman abla beni bulaştırma,çok teşekkür ederim.
Kocaman teyze:Neden ama yaa?
Kocaman teyze 2-evet üç kişilerdi-:Kızım biz oğlumuza kız bakıyoruz,görsen çok güzel çocuktur.
Hazal:Allah sahibine bağışlasın,çok teşekkürler ama olmaz teyze.(Sıkılmaya başlar)
Kocaman teyze 3:Şu karşındakinin(İpek'i göstererek) talibi var mı?Varsa sizin arkadaşlarınız var mı?
Hazal:(Bezmiş bir halde)Sağol teyze sağol teyze.
diyerek susturur.
Bu da olmadı demem artık,gözüm açık gitmez hahahahahha:D

-Anne katili olmama ramak var.Son bikaç haftadır,"Dediklerimi anlamıyosun" sendromu yaşıyoruz.
Gerçi ona da hak veriyorum,dedem öleli nerdeyse iki yıl oldu ve hiç tatil yapmadı.Bu zamana kadar da tatil demeden çalıştı durdu ama dur demeyi bileceksin.
Şimdi ben balo elbisemi değiştirdim tamam mı?Onu balo gecesini anlatacağım posta saklıyorum,çift baskı olmasın.Neyse işte,annem elbisem için parça gibi bişi alıcaktı,"Bana sormadan alma kafana göre" dedim diye telefon açmış,konuşma aynen şu:
"Hazal kız,burda tam senin elbisene uygun bişi var.Üzerinde güller var,aralarında da taşlar"
"Eyyyyyyyyy!!!Anne istemiyorum ben öyle şeyler yaa,alma"
"Kızım ama bak çok güzel,üzerinde minik minik taşlar var,öyle büyük değil yani.."
"Annecim tamam anladım işte,alma diyorum ben de."
"Evladım sen beni anlamadın,bak.."
"Annecim anladım canım.Üzerinde güller,aralarında taşlar var demedin mi?"
"Evet"
"E neyi tartışıyoruz hala?Asıl sen beni anlamadın,sana diyorum ki alma!Öyle şeyler takamam ben"
"Heee ama çok güzz.."
"Anneeee!"
"Tamam tamam"
şeklinde konuşarak kapattık.Uzun zamandır böyle gidiyor,herkese her şeyi yaparız ederiz diye söz verdikten sonra,"Hazal sen konuş,ben anlamıyorum" yapmıyor mu,Allahımmmm!
Biraz önce çamaşır asmaya çıktım,güzelim siyah pantolonumu nasıl yıkamışsa ağzı gözü toz içinde kalmış.Bir de bunu anlatmayayım diye,ikinci postayı yıkıyorum.
Bu evde yaşamak,bana sorumluluk veriyor.O nedenle herkesin kendi işini kendisinin yapması gerektiğini öğreneli çok oldu,ev geçindirebilecek düzeye geldim,master yaptım,yakında doktoraya başlarım.
Bu arada elbise sezonu da açıldı,hayırlı olsun.
Ah bir de bu kadar sıcak olmasa,hayat daha kolay olabilirdi.
Neyse buna da şükür.

3 Haz 2012

Ay lav yu,ay lav yu,ay lav yu Sezen!

Dün evde ders çalışıyorum,son sınavlar malum.
Telefonum çaldığında ara vermiştim.Arayan Esin ablaydı.
"Bilet bulmaya çalışıyorum" dedi.Sezen Aksu konseri içinmiş.
"Ablacım çok teşekkür ederim ama zahmet oluyor sana.Düşük bi ihtimal,çünkü ben biletler tükenmiş diye biliyorum" dedim.
"Olsun" dedi "Çok istedim,yine de bi arayayım"
Tabi ben ümidi kestim,çünkü Sezen'i tek seven ben değilim yani.Bursalılar bayılır,herkes gibi ona:)
Aradan baya bi zaman geçti,annemle bi işimiz vardı,tam çıkarken aradı tekrar.Biletleri bulmuş,hem sahneye yakınmış hem de tam yarı fiyatınaymış!
Bizdeki mutluluğu gör!
Çünkü yıllardır hep kapının arkasından dinledik onu.İçeriye hiç girememiştik ve her seferinde "Valla seneye gitcez" diye sözler vermiştik birbirimize.
Veeeeeeee işte konser salonundaydık!
Veeeee Sezen sahnedeydi.
Allahım,bir insan vücudunu minimum seviyede oynatarak nasıl bu kadar komik,bu kadar tatlı,bu kadar candan olabiliyordu?
İnanılmaz bi kadın.
Bi yerde okumuştum,küçükken annesi,çok yaramaz diye Sezen Aksu yu doktora götürmüş.Adam bakmış bakmış ve demiş ki:"Bu cocuğun canı büyük,bedeni küçük,ne yapsın?" Bu gece konserinde bir kez daha gördüm ki,harika bir enerjisi,muazzam bir mizah anlayışı ve takdire şayan görüşleri var.Ağlattı,güldürdü ama çok mutlu etti ve dedi ki:"Bir insanın hayatta bırakacağı en büyük güzellik yüksüzlüktür.Başınıza çok fazla kötü olay gelicek,önemli olan neşenizin hüznünüzden fazla olması,bunları sırtınızda taşırsanız hepsi birer yük olur."
Filozof gibi kadın valla.
İşin en enteresan tarafı gecenin sonunda yaşanandı.Konseri bitirdi içeri gitti ama kimse çıkmadı salondan.Başladık Sezen diye tempo tutmaya.5 dakika bile geçmeden Fahir Atakoğlu-ki müthişti- piyanodaki yerini aldı,Sezen geri geldi.O sırada biz en ön sıraya geldik.O kadar güzel bir kadın ki,anlatamam.
Oturdu Fahir Atakoğlu'nun yanına,"Lâl"i söylemeye başladı.Gözlerim doldu hemen.Çünkü atmosfer şahane:Gecenin 1 i olmuş,insanlar sahnenin dibinde,ayakta ve o güzel gecede Sezen sadece piyanoyla bu şarkıyı söylüyor.Şarkı bittiğinde tüm müzisyenler sahneye geldi,piyanoda bu sefer "Arkadaş" şarkısı çalınmaya başladı.Ki bu şarkıyı hiç sevmem ama,öyle güzel söylediler ki hep beraber,bir de Sezen en sonunda "Meral Okay'ın ruhuna gitsin" deyip sahnedeki herkesi ağlatınca,başladım
hüngür hüngür ağlamaya.


Uzun zamandır böylesine etkilendiğim başka bir şeyi hatırlamıyorum.
Etkisinin farkında olmayan bir insan.Bizi can evimizden vurduğunu bilmiyor."Bazen" dedi "düşünüyorum da,neden yapıyorum bu işi diye.Zannediyorum ki hayatınızdaki iyi ve kötü olaylar arasında gelip sırtınızı sıvazlayıp,destek olabilmek için."
Sen çok yaşa Sezen.


1 Haz 2012

Sona doğru,adım adım.

Kendimi ilkokulda,yemekhaneye inerken hatırlarım hep.Koşarken çok düşünürdüm(bunun bide diğer versiyonu var haha).
Bir gün kendi kuş beynimle şöyle bi hesap yapmıştım:"İlkokul 8 yıl,lise 3;üniversite 4 yıl...oha ya 15 yıl mı okuycam ben?"
Yılların su gibi akıp geçmesi diye bi terim var;o kadar çok dolaşıyor ki dillerde,amaaannn yapıyoruz hemen.Halbuki çok doğru.
15 seneyi nasıl bu kadar hızlı devirebildim?Anlamak imkansız...
İlkokulda çocuk aklımla insanları gözlemlemem,kızların tavırlarına,erkeklerin duruşlarına bakmam;matematikle aramın asla düzelmemesi,hayat bilgisine bayılmam,arkadaşlıklar ama çok da kalıcı olmayanları...
Lisede sınıftan içeri girdiğimde,dış görünüşüm çok sıradan ve saçma olmasına rağmen,(belki de dışarıdan çok kibirli durduğumdan)çok fazla erkekle çıktığımı düşünenler,sonradan gelip "Aslında hiç de öyle değilmişsin" diyenler;oturduğum sıranın beni Zeynep'e,katıldığım 19 mayısın Ayça'ya,bindiğim servisin Ece'ye,Ece itibariyle de Tuğçe'ye getirmesi..1.sınıfta "Sözel yazıcam" ben derken,rahmetli matematik hocam sayesinde matematiğimin ciddi seviyede iyileşmesi ve her bölümü seçebilecek kadar yüksek bir ortalama yaparak son dakikada tmye geçmem...Zeynep'in her tenefüs sınıfıma gelmesi,benim ona gitmem;kızlarla buluşmalar,dertleşmeler,çözülemeyen geometriler,asla gelmeyen sevgililer,konferanslar,sınıfın neşesi,öğretmenlerin en sevdiği öğrencilerden olmak,her gün yenilen poğaçalar derkeeen beyazlar içinde mezun oluşum...
Derken üniversite...daha 4 yıl var bitmesine derken;kapısından girip salak salak bakınışım,birini durdurup "Ya nerde bu sınıf?" deyişim,iktisat dersine malak malak bakmam,Merve'yle karşılaşmak,oturup dertleşmek,kızlarla-tabi sonradan 2 merve,1 didem,1 hazal olduk biz- ders aralarında sinemaya gitmek,notlaşmak,ders arasında sınıfta sevmediklerimizle ilgili konuşup konuşup bana "Hazal yaa valla delisin yaa" demeleri,ki bu sözü asla unutmayacağıma emin olunuz,sevgililerimizin olması;7 yıl çıkana "Oha yaaa kızım ama süper var ya,inşallah devam etsin"-ayrılana "Hayırlısı bebişim" denmesi.Çay içmek,Merve'nin yurdunda kalmak,balkonda 3e kadar çekirdek çitlemek.Tabi bu üniversite hayatı boyunca,2 yıl halkoyunu oynamayı,öğrenciyken çalışmayı,stajları ve ingilizce kursunu devirmek ve hala bazı şeylerin yetmediğini,gönlümün bambaşka diyarlarda gezdiğini görmek...

Az bile yazdım da...Sahi bitti mi yani?
Kepimi attığım güne kadar,kendimi hala öğrenci bilirim ben.
O gün çok fazla yoğun duygular arasında göç edeceğimi bildiğim için,kendimi şimdiden frenlemeye çalışıyorum.
Ama her şeyin bir bitme noktası var,bundan sonra yeni kapılar açılacak bana.
Hadi bakalım,hayırlısı bebişim.