30 Nis 2011

gökten üç elma düşmüşşşş...

Dün resmen oturdum,deliler gibi Prens William ve Kate Middleton ın düğününü izledim.
Deli gibi gelinliği merak ettim.Diana malum,herkesin bildiği gibi 7 metre bir duvak takmıştı-gördüğümden değil,sonradan izlediğimden zira 81de ben daha doğmamıştım-.

Sonra neyse gelin kiliseye geldi.Allahım gelinliğine bayıldım bittim öldüm.Saçlarını topuz yapmamasını ise ayrıca başarılı buldum.Sade,dümdüz,harika bir modeldi.
Damat bey:Siz de çok yakışıklısınız fekat aman yarabbim o saçlar da neydi öyle!Kel kalmışsın,neyin derdinden diye çok merak ettim.

Bu arada izlerken,NTVdeki kadınların "Hayır yeeaa gelin çok çirkin,kocaman dişleri var" demelerine sinirlendim.Kadın değil misiniz,güzel gördünüz,atın boku anasını satayım.Hayır gelin çok güzel canım fakat azıcık fettan.Bunu zamanla daha net göreceğiz.

Kraliyet ailesi zaten bir tuhaf.Elizabeth kadar acayip kadın yok,gelini gözüyle yedi.Damadın babası ayrı dava,aaaahh güzelim Dianayı mahvettiler.
Neyse.Bu arada kilisedeki tören ekstra ekstra sıkıcıydı.Felaketti.Hele BBC den izleyince sıkıntıdan patladım.Bu prensler iyiki türklerle evlenmiyor,mesela orda ben olsaydım muhtemelen kahkahayı patlatmıştım,kraliçenin pis bakışlarına maruz kalmıştım,kim ne giymiş diye incelemiştim,"öf hacı ne zaman bitcek bu terane,patladım" demiştim.

Kim ne giymiş demişken:Bayılıyorum şu elin gavurlarının sade sade giyinip düğünlere gitmelerine.Tevekkeli değil,bu yüzden türklerle evlenmiyor adamlar.Biz olsak "VAYYYY HOCAM KRALİYETE KIZ VERİYOSUN"dan başlar,arabanın önünü kesip para isteme,davul zrna getirtme,sünnet annesi topuzu yaptırıp kafaya sim dökme,simli mimli işli kıyafetler giyme,ulusal uzun havamız lorke lorke lorke eşliğinde halay çekme gibi faaliyetlerde bulunur;kilisede "amaaann kraliçeye bak ne giymiş,oha David Beckhamın karısı çok öküz,insan bi merhaba der lan" deriz.

Evet adamlar kesinlikle işi biliyo,işe gitmiyo.

25 Nis 2011

soru işaretlerinden demet yaptım

Geçen gün bir arkadaşım-ki kendisi erkek olur-bana,"Sende inanılmaz bir aşk kadını potansiyeli var ama neden bastırıyosun anlamıyorum" dedi.
Tecrübeli bi tiptir kendisi,çok da sevimlidir.Güvenirim ona.
Bunu söylediği an kalakaldım,çok da bişi çıkmadı ağzımdan."Öyle mi diyosun?" diyebildim sadece."Evet" dedi.
"Tek problemim bağlanmak"...
Burda hepten sustum.Öyleydi çünkü.
Salaklardan da salağım çünkü bu konuda.Bak işte bunu burda resmen kusar gibi yazmak istiyorum.
Kızlara bakınca,hiçbir şeyi sorgulamayan,ezelden beri erkeği nasıl idare edeceğini bilen tipler olduklarını anlıyorum.En azından bir kısmı için bu doğru-benim gibileri geçiniz.Hayatlarında illaki hep bir erkek olmalıymış gibi tavırlar falan.Hoş diyorum,güzel yani.
Fakat birde ben varım ve benim gibiler.İşte bunlar hep etrafına kalın kalın duvarlar örmüş,kabuk oluşturmuş,sonra biri onu yıkmaya geldi mi "Dur!" diyen tipler.Orası o kadar korunaklı,rahat ki,birine kalbini kendi elleriyle teslim etmek ve kırdırmak ona zor geliyor.
"Ya kırmazsa?" dediniz dimi?Hep duyduğum soru.Olabilir,kırmayabilir ama sağlamcıyım malesef.Allah kahretsin ama öyleyim.Risk almak zor benim için.
Geçenlerde "Akıntıya kürek çekmeye çalışıyosun sen,bırak kendini,akışına bırak" dedi bi büyüğüm.Her şeyi planlamamalıymışım,insan hiç ya kalbim kırılırsa korkusuyla yaşar mıymış;e o zaman ölücez diye sokağa da çıkmayalımmış.
İşte budur dedim ama içimden.Şıp diye özet geçti ruh halimi,ne ölçüde delirdiğimi...
Sustum.

Gerçekten kötü bir şey bu.
Arkadaş olarak harika olan ruh halim,iş erkek arkadaşlığa geldiğinde küstüm çiçeği gibi kapanıyor.
Bu konuda birkaç insanın çok kalbini kırdım ama sorunun bende olduğunu uygun bir dille anlatamadım.Sonra yine sustum.
Anlatsam ne yazar,sorsam ne yazar.
Cevabını biliyorum ama gel gör ki uygulayamıyorum.
Yine susuyorum.

23 Nis 2011

nihayet!



Özleyenler kavuşurmuş elbet. Herkeste bir dolu neşe...

17 Nis 2011

sor bana pişman mıyım?

Geçen gün bir arkadaşım bana "Kendin söyleyip kendin gülüyosun" dedi,sonra da bi kahkaha patlattı.(O anda yaptığım espriye bi tek ben avaz avaz gülmüştüm de ondan)

Çoğu zaman en olmadık şeye gülerken buluyorum kendimi.Mesela geçen gün bi banka oturmuş dürüm yerken,ayran kapağını iki patisiyle ittirip sonra geri çekilip şöyle bir düşman gibi bakarak hop diye üstüne atlayıveren bir kedinin salaklığına kahkahalarla güldüm."Oha işte bu çok komik" dedim kendi kendime.Sonra sahibi geldi,ben hala gülüyorum,gözgöze geldik "Kedin çok komik,bi acayip" dedim.Tebessüm etti, sonra ben gittim.
Bir bebeğin abuk sabuk hareketlerine,bir kuşun kafasını suya gömüp çıkarmasına,yere düşene,yanımdan geçerken abuk bir şarkı söyleyene,telefon konuşmalarına,bir karikatüre,kelimeye en olmadık yerde avaz avaz gülüyor olmamdan rahatsız değilim ama sanıyorum yanımdakiler azıcık huzursuz:)
Çünkü kendimi hiç tutamıyorum.Bu lüks,ciks,entel,kalburüstü falan diye tabir edilen yerlerde de böyle,çok gündelik kamusal yerlerde de böyle.Anında,spontane,hop diye oluveriyor her şey.Genellikle eşlik edenlerim oluyor ama bazen "Ne var bunda gülecek?Sende bi manyaksın" diyenler de var tabi.
İnsanın iç dünyası yada mizah anlayışı,bilemiyorum.Algıda seçicilik de diyebilirsiniz.Bilemem.Tek bildiğim,bana gülmenin iyi geldiği.
Somurtan insan da bişeye benzemiyor valla. Çok gülerim az gülerim.Rahatsız olan gitsin lan!:)Ben halimden memnunum.

16 Nis 2011

özlüyorum.duymuyorsun.

Bir aydan fazla bir zamandır Zeynep'i görmüyorum.
Çok zor.Fazlasıyla özlem dolu.
Böyleyim işte.Görmeyince özlerim ama nasıl özlerim!
Zeynep,sürekli anlattığım üzere,kafa yapımın yüzde yüz uyuştuğu nadir insanlardan biridir.Bizim kızlar grubunun en sakin-sessiz demiyorum.sakin-üyesi ama bana göre en komiği.Gülerken "hey Allahın delisi yaaa" yaparsınız;çok da orijinaldir bu arada,tuhaf şeyler giyip tuhaf küpeler takarak dünyanın en güzel kombinasyonunu oluşturur. Genel olarak siyah giymemden nefret eder.
Renkli bişi alıcak olsam "Hele şükür" der.Çünkü o pek siyah giymez,renkli kontenjanından takılır. Çok sakardır.Düz yolda düşer.İki işi aynı anda yapamayarak güldürür. Çok eğlencelidir çok matraktır çok mantıklıdır.Fakat bu mantık aynı bende olduğu gibi "Kelin merhemi olsa başına sürer" mantığıyla işler.
Uzun uzun anlatırım ben ona.Her şeyi ama.Daha yaşamadığım,sadece "ithimal dahilindeki" ilişkilerimi...Hiçbir zaman kaldırıp da "Amaaaannn olmamış şeyi neden anlatıyosun ki?" dememiştir.Nasıl sabırla dinler,aklım almaz.

Şimdi 22sini bekliyorum,gelicekmiş.Kayseriye teyzesinin yanından doğğrruu İstanbula abisinin yanına gitti,arayıp sitem ediyorum ama sağolsun dayanıyor bana,o da arıyor."Yapma böyle pampa,gelicem 22sinde" diye eyliyor beni.
Çok özledim Allahım yaa.Gelsin de bokunu çıkarana kadar gezelim,çayır çimen pazar çarşı dağ bayır falan yapalım. Y
eter Zeynep!
Dön artık.

13 Nis 2011

ne umdum ne yazdım

Yaaaa günlerdir ne yazacağımı düşünüyodum.Yolda yürürken diyodum ki mesela şunu yazarım bunu yazarım,mesela sınavlarım bok gibi gidiyo ama ben hala geziyorum,arkadaşlarımla yemekler yiyorum voleybol maçlarına gidip hareketlere avaz avaz gülüyorum,"artisssssssttt" diye bağırıyorum. Kadın erkek ilişkilerini hala çözemiyorum."Aşkın olduğu yerde mantık kapı dışarı" diyenlere kulak kabartıyorum ama çok da dinlememeye çalışıyorum. Çünkü çok sağlamcıyım.Çok mantıklıyım.Ve bundan nefret ediyorum. Neyse işte bunlardan bahsedecekken birden karşıma bi Ayşe Arman röportajı çıktı. Murathan Mungan yeni bir kitap çıkarmış:"Şairin Romanı".582 sayfaymış,bildiğin "tuğladan hallice".Süper harika falan demiş bide çok güzel bi röportaj yapmış. Bilmezsiniz tabi:Murathan beyin hastasıyım.İnanılmaz kıvrak bir zeka,harika kelime oyunları,bildiğimiz ama aslında bilmediğimiz yada fark edemediğimiz şeyler pat diye söylemek ve altını çizmek için çantada kalem aramak zorunda bırakılmanız.Seviyorum böyle insanları. Cinsel tercihi falan bunlar benim konum değil.Keşke diyorum arkadaş olsaydık,zaman çabuk geçerdi,çok şey öğrenirdim.Not bile alırdım. Neyse uzatmiyim gittim aldım kitabı.Okumaya başladım.Şimdilik harika gidiyor ilerleyen zamanda da bu şekilde devam eder diye umuyorum.Mesela "Kadından Kentler" kitabında öyle bi kurgu yapmıştı,o insanları öyle bi biraraya getirmişti ki ağzım beş metre açık kalmıştı. Deli adam! Sözlerime burada son verirken,röportajından birkaç cümle yazmak istiyorum.Bittim okuyunca. Esen kalınız... "Günümüz erkekleri,gözüne baktığı zaman,kendi açıklarını görebilecekleri bir kadın istemiyor.Bir tas su dökünüp,rahatlıkla arınıp,ertesi gün bir şey hatırlamayacağı ilişkilerin kolaylığını seviyor."Bazı kadınların gölgeleri uzun,hatıraları ağır olur" diyor Gamenn.Gerçekten de öyledir,hayata yayılır,bu da korkutur erkekleri..."

11 Nis 2011

Şevval Sam / Koklasam saçlarını bu gece ta fecre kadar

Bunu dinle.Ağla.İçlen. Naparsan yap.

6 Nis 2011

yapılan bir araştırmaya göre...

Küfür etmek insan doğasına iyi geliyormuş.İnsanın fiziksel acılarından arınmasına yardımcı oluyormuş. Bende zaten arada bir öyle okkalı küfürler patlatmak istiyorum ki ama gelgelelim toplum hazır değil.Yapamam.Ancak böyle evdeyken,kendi kendimi yakalıyorum-bir şey izlerken,şaşırırken,yanlışlıkla üzerime bir şey dökülürse falan.Yada annemle kardeşim oluyor yanımda,sallamıyorum çünkü artık alıştılar.Hele annem ilk başta pek kızıyordu "Senin gibi bi kıza yakışıyo mu hiç?" diye ama baktı ki kendi çapımda eğleniyorum,diğer insanların yanında "narin kibar" falan takılıyorum,bıraktı kendi halime. Seviyorum bu özgürlüğümü ama. Evlenirsem yandım.Neyse azıcık daha tutayım kendimi madem.

beyin.yok.

Ağzınızı burnunuzu kırsam,dişlerinizi döksem,üstüne para verirler.

Allahın cezaları!

Allah sabrımı sınıyo.Gerçekten bak. Rtük aptalca bişi yapıp "reklam arası dizi" uygulaması başlattı.Resmen dakika başı reklam izliyoruz,diziler de arada kaynıyor. E mübarek hadi bunu yaptın dimi,bari şöyle adam gibi sosyal mesaj içeren mantıklı bişiler izlet.Bir de aksi gibi 2-3 dakika bişey,kanal da değiştiremiyosun.Kalıyosun aha bu ibnenin reklamına. Allahım saçımı başımı yoluyorum,yüzümü tırnaklıyorum.Baktım artık üç küfrü arka arkaya sıralar hale geldim,annemler de ses etmeyip gülmeye başlıyor,bıraktım izlemiyorum bişey. Adamın sesi bile itici.Bakmanıza gerek yokki. Binbir tane küfür sıralasam bu eziyet yine bitmez. He bide sanki on yıl öncesinin teknolojisini kullanıyo Türkiye.Artık öyle 118 33-10-18 gibi naneler kalmadı,açıyosun interneti,buluyosun numaranı. Eeee o zaman neyin reklamını yapıyosun sen,neyi anlatıyosun? Hele o 118 10daki embesil kız yok mu,ölcem şurda! Kimin torpillisi o Allah aşkına?

2 Nis 2011

alışveriş doyulmaz bir pınar imiş

Sabah sabah beni kaldırabilecek ender şeylerden biri alışveriş.


Gidiyoruz İhsaniye pazarına,direkt İsmail abinin tezgahına...


İsmail abi,görüp görebileceğiniz en iyi esnaftır.Fiyatlarda indirim yapar,istediğiniz beden her neyse bulup çıkartır,sizi hiç kırmaz. Çok da komiktir,elinizde bir gömlek gördü diyelim,başlar anlatmaya "Bak o elindeki çok güzel.Geçen gün bi kız geldi,ben bunun aynısını Zarada 100 liraya gördüm bide aldım dedi,bayıldı ayran falan söyledik anca kendine geldi" diye diye sıkar da sıkar;tüm kadınlar bıyık altından gülerken "İsmail bunun s si var mı?" diye de sormaya devam eder.


Tezgahı hep kalabalıktır.Toplanır da gideriz.Ben mesela bayılırım ordaki muhabbetlere.Herkes birbirine:"Bakar mısın,şu mavi elbiseyi bi atar mısın?" şeklinde seslenir.Mesela kadının biri tam sizin uzanacağınız anda beğendiğiniz şeyi eline alıp incelemeye başlamışsa,pusuya yatmış kedi gibi beklersiniz.Bıraktığı anda da koşarak kaparsınız.Yada biri "AAAA bak bu bende süper durmuştu" derse herkes onu alır.Kadının biri başınıza gelip "Kızım benim kızımın bedeni seninle aynı,şunu bi dener misin?" der falan.


Hepsini yaşadım,çok da eğlendim.Hele bizim kızlarla falan gidince tadından yenmez hale geliyor.


Bu sabahta bu yağmurda düştük yola.Bir abla vardı yanımda,kanka olduk.Adımı hemen ezberledi.Alıyor bi elbiseyi "Hazalcım şunu bi üstüne tutar mısın?"-yada bir elbise alıyor "Aaaa abla bak bu benim bi arkadaşımda vardı,süper duruyo al bence" diyorum.İsmail abi elbiseye kemer verince deli gibi seviniyoruz."Ablacım haftaya pazar yine aynı saatte burda buluşalım" dediğimde hahahaa diye gülüyoruz.


Aynı anda aynı zevkle bi elbise beğendik,İsmail abi de sağolsun indirim yaptı.Annemse bir şeye benzetemedi,muhtemelen giymeyeceğimi düşündü ama ben bayıldım. Eve geldim bir denedim...Aman Allahım!O hiçbir şeye benzetemediği elbise üzerimde bir durdu!Şimdi takısından ayakkabısına kadar her şeyi hazır.


Birdaha gidicem haftaya cumartesi.


Hadi gelin takılın bana.Çok eğleniriz lan.hahahah:D


Ahanda elbisem. Hadi ben kaçtım:)