30 May 2012

Sevgili gunluk

Bu aralar kiraza sardim.Durmadan yiyorum.Bi yandan da saplarini biriktiriyorum,kaynatip iceyim ve kilo vereyim diye.Oyle. Saclarim cok kotu.Kestirmek icin mezuniyetin bitmesini bekliyorum,biktim artik.Hem cok kirik,hem de degisiklik lazim artik. Ote yandan sinavlara devam,kosturmaca yani.Planlar var kafamda,bakalim,insallah olucak. Oyle her Allahini gunu yazamiyorum,cunku kosturmaca halindeyim. Gerci kimse de merak etmiyo ne yaptigimi ama olsun. Yazarim Ben yinede.

27 May 2012

Sabahattin Ali diyor ki

Gecenin bu vakti,ders çalışmaktan bıkmış bir halde mola verip bilgisayarın başına oturduğumda,Facebookta üyesi olduğum Sabahattin Ali sayfasından bir yazı çıktı karşıma:

"Tesadüf seni önüme çıkarmasaydı, gene aynı şekilde, fakat her şeyden habersiz, yaşayıp gidecektim. Sen bana dünyada başka bir hayatın da mevcut olduğunu, benim bir de ruhum bulunduğunu öğrettin."



-Kürk Mantolu Madonna-

Ya ben boşuna demiyorum,bu adam yaşasaydı dünya çapında çok büyük bi filozof sayılabilirdi diye.
Müthiş bir beyni var.
Kitabı ayrı şahane,yazıları ayrı şahane.
Cansın be Sabahattin Ali,can!


Nihayet!

En sonunda vakit ayırıp saatlerce dolaşarak bir balo elbisesi alabildim.
Denediğim mağazadaki birkaç kadının "Ay çok yakıştı" demesi de artı olarak mutlu etti beni.
Aslında ben böyle koyu kırmızı ya da bordo istiyordum ama denediklerimden hiçbiri bana yakışmadı.Aldığım elbisenin saks mavisi bir de siyahı vardı;o kadar çok siyah elbisem var ki bıktım.Saks mavisine karar verdim.
V geliyo.Omuzlarında hafif hafif dalgalanmaları var,belden oturup aşağıya romantik bir şekilde iniyor.Baya güzel durdu.
Şimdi boyunu ve yanlarını ayarlayacaklar,bende değil yani.Perşembe günü almaya gidicem.Ve kısmet olursa siz sadece balo resimlerinde görebileceksiniz beni:)
Bu arada her yer ateş pahası,kıyafet arayanlar size diyorum.590 lira,bin tl falan duyunca "Hımm harikaymış kıyafet ama ben böyle bir şey aramıyorum" tarzında yalanlar söylemedim valla,"Öhh naptınız yaa!" deyivermişim de sonradan annemler uyardı.
Hahahahaha laaann!
Bakalım inşallah güzel geçer.Hem bunun daha düğünlerde giymesi vaarr,nişanlarda giymesi vaar.
İyi oldu o yüzden.
Çok amaçlı.

22 May 2012

İdare edemem anne!

Bugün dayıma bir şeyleri anlatmaya çalışırken her tarafımı ateş bastı.
Ben doğduğumda 16 yaşındaymış.Beraber büyüdük de diyebiliriz.
Hayatınızda görebileceğiniz en anlayışlı,en liberal,en zeki,en neşeli ve en becerikli insandır.En en en'dir yani.
Sürekli bir hareket,sürekli bir koşturmaca ve çok geniş bir arkadaş çevresi var...
Valla sevmeyenine de rastlamadım daha.

Bu akşam,uzun zamandır fırsat kolladığım bir konuşmayı yapmak üzere yemeğe gittik.İlk defa böyle şeylerden;ilişkilerden,insanlardan ve evliliklerden bahsedeceğimiz için dilim damağıma yapıştı.
Hem aileden bir erkeğe ilk anlatışımdı bu.Eveledim geveledim.Sonunda anlattım.
"Hayatta her şey bir idare etme sanatı" dedi."Herkes birbirini idare ediyor.Önemli olan senin hangi raddeye kadar dayanabildiğin.İdare edemem anne dediğin yerde bırakman lazım."
O kadar anlayışlı ki,açıldıkça açıldım,saydıkça saydım.Çok da güzel dinledi.Bazı şeylerin olabileceğinden bahsetti,hatta bana göre olmaması gereken çoğu şeye "Bunlar dert değil.Zaten hayat seni öyle yerlere getiriyor ki,kendini bambaşka yerlerde bulabiliyorsun,hiç düşünme" dedi hemen.Ona göre her şey olabilir,tabiki bana göre de ama;hayatı sadece basite indirgeyerek yaşamanın insanı mutlu edeceğinden bahsettiği vakit,tam anlamıyla basit yaşamama rağmen bunu daha önce nasıl olup da fark etmediğime şaşırdım.
Belki de basit düşündüğüm için anlayamamıştım.
Sonuçta,bazı şeylerin neden olamayacağı ya da nereye kadar dayanabileceğin gibi şeyler üzerinde konuşurken nefis yemekler yedik,çay kahve içtik,bol bol güldük.
Çok rahatladım.
Kapı gibi dayım var,iyi ki var.
O olmasa çok zor olabilirdi.
Her şey o var diye kolay zaten.

14 May 2012

Bu şarkının ne yazık ki bestesi yok.

Başlıktan da anlaşıldığı üzre:Ay lav İsmail YK.

"Kim Milyoner Olmak İster?" yarışmasını izlerken ihya oluyorum.Mesela bugün,daha sorunun cevapları gelmeden çat diye söyleyince,anneannem "Sen hemen katıl" dedi.Bunu dileyen birçok insan gördüm ama işin içinde rezil olmak da var.Evde süperim ama yarışmada ilk soruda ciiiiiuuuu sesiyle elenirsem aman yarabbim!Sonra işin yoksa insanlara dert anlat!
Neyse bakarız.Belki bi cesaret yazdırırım adımı.

Haziran ayı çok yoğun geçicek benim için.Bir türlü kafamın içindekileri sıraya sokamadım.
Mesela mezuniyet var,daha hiçbir şey bakmadım.Parasını yatırmam lazım.Kep alma-cüppe alma,diploma töreni-dersim falan kalmazsa tabi bu arada-,düğün dernek,doğum günleri,tabi bu arada haldır haldır iş arama,arada bi tatil kaçamağı yapma,kilo verme,inşallah para bulabilirsem İngiltere ya da başka bi yabancı ülkeye gitme vs.Neyse yaa,bunların hepsini sıraya koymaya kalkmama kararı aldım,spontane yaşayayım diyorum.Fakat işin enteresanı,öte yandan da hiçbir şey yapmaya gücüm yok,kolum kanadım kalkmıyo.Bahar yorgunluğu da olabilir,Kütahya dönüşü 3 saat uyumamdan da.
Bu arada Kütahya demişken baya güzel geçti,şampiyonluk kutlamalarına orda denk geldim de insanlar pek coşkulu pek hoştu.Bir Fenerli olarak tebrik ediyorum ve takımım adına siz spor severlerden özür diliyorum falan.Yaşanmaması gereken şeyler oldu,varın mazur görün,aldınız kupanızı hadi.
Ayrıca dikkat ettim,bu aralar bloguma yorum gelmiyo,nerdesiniz laaaannn!!!
Seviyorum,cevap vermek istiyorum ama siz yinede yazmak istemezseniz canınız sağolsun.
Huyumdan mıdır nedir,hep bi konudan ötekine geçişlerim vardır.
Yine yaparım:İyi geceler efem.

10 May 2012

Günün 2.yazısı:Benim annem güzel annem

Anne,
Sen bu yazıyı okurken ben Kütahya'dan Bursa'ya dönüyor olacağım.
Uzun zamandır,sana seni ne kadar çok sevdiğimi söylemediğimi fark ettim.
Bazen küçük çocuklara bakıyorum da,çok sevmeme rağmen onları bir türlü dinleyemiyorum.Ya benim dikkatim dağınık,ya da dinleyesim yok.Oysa sen bizi 5 yaşındayken de 7 yaşındayken de dinledin."Siz birer bireysiniz" dedin.
Biliyor musun anne,aldığım hediyeye bu kadar çok sevinen başka birini daha hiç görmedim.Nasıl sevecen,nasıl güzel bi insansın sen...
Anne sen bizim için çok büyük fedakarlıklar yaptın.Senin hayatın Hazal ve İpek'ti.Kendi gençliğini istediğin gibi yaşayamasan da,yaşamak istediğin her şeyi bize yaşattın.Moralimiz bozuk olduğunda gitmemize,yanına sokulup göğsünde ağlamamıza müsaade ettin.Leb demeden leblebiyi anlar gibi heyecanımı da üzüntümü de sevincimi de hissettin."Yetiş" dediğimde gelmediğin bir günü bile hatırlamıyorum.
Yaşım ilerledikçe seni daha iyi anlıyorum.Neredeyse tek başına,hele ki iki kız evlat büyütmek zordu.Sanırım ben bunu yapamam.Sen çok güçlüydün,hala güçlüsün.
O gücünü bize verdin,elimizi tuttun.Bize ne olursa olsun ayaklarımızın üzerinde durmayı,neşeli olmayı,insanlara koşulsuz şartsız sarılmayı,arkadaşlığı ama en önemlisi;şu hayatta en çok önemsediğim şeyi "sevgi"yi sen öğrettin.Ben bugün böyle bir insansam;insanlara neşe verebiliyorsam sebebi sensin.
İçinde olmadığın bir dünyayı tahayyül edemiyorum.Hayata bağlanmamı,enerjimi,her şeyimi borçlu olduğum güzel kadını asla kaybetmek istemiyorum,bundan korkuyorum.
İyi ki varsın anne.
İyi ki bu kadar komik,hayat dolu,zeki ve biriciksin.
Anneler günün şimdiden kutlu olsun.
Seni çok seviyorum.

Hayatımdan 2 parça...

1-"Murathan Mungan can mıdır?" diye sorsam,aşağı yukarı herkes evet der.Ben de öyle derim.Geçen gün okulumuza geldi,Merveyle beraber dersi kırdık,dinlemeye gittik.Yazdıklarına,zekasına,söylediklerine benden yıldızlı on ama kişiliğine sıfır!Nasıl bi kibir,nasıl bi duvarı var bu adamın,anlamak mümkün değil.Soru soranların gözü korktu Allahıma kitabıma!Fakat dediğim gibi çok zeki biri,not tuttum dinlerken.
Yazdıklarını okumaya devam ama yüzünü gören cennetlik bundan sonra arkadaşım.

2-Şu iki gün bana uzun geldi.Düşünüp durdum.İlk olarak fark ettiğim şey,etrafımda çok güzel insanların olmasıydı.Çok şanslıyım,doğduğumdan beri hemde.Kafam dağılsın,oyalanayım diye arayan soran,gezmelere götüren,"İyiyim ben yaaa!" desem de inanmayıp vitamin-moral takviyesi yapan;hatta hediye almaya yeltenen harika arkadaşlarım var.Onlar olmasa napardım bilmiyorum.
İkinci fark ettiğim şey,insanların bana sürekli olarak "Nasıl cesur bi insanmışsın sen Hazal!Ben olsam hayatta yapamazdım"-"Anladım ki sen çok güçlü bi insanmışsın" demeleri.Bu aralar bunu çok sık duymaya başladım.
Aşk enteresanmış,anladım.Beyninle kalbinin aynı şeyi söylememesi korkunçmuş,arada kalmakmış.Cereyanda kaldım.
Biliyorum O çok kötü.Biliyorum o da benim gibi hissediyor.Ama bildiğim bir şey daha var ki,bugün ne kadar üzülürse üzülsün,bi iki yıl daha beraber olsaydık daha çok üzülecekti.
Asla klasik ayrılık lakırdılarını söylemek derdinde değilim ama bilmesini istediğim bir şey var:hep mutlu olmasını tüm kalbimle diliyorum.O beni hiç üzmedi,kırmadı,incitmedi.İçim çok rahat.Ben üzdüm onu,ben incittim ama bunu yapmayı hiç istememiştim...Beni affetsin.
Dilerim Allah acısını dindirsin.
Dilerim hakkını bana helal etsin.
Dilerim yüzü hep gülsün.
Başka hiçbir şey istemem ben.

8 May 2012

Veda

Çok seviyorum ama elden bişi gelmiyor.
Ayrıldık.
Böyle olması gerekiyordu.
Ama çok teşekkür ederim O'na;beni hiç üzmediği,kırmadığı için.
Birbirimize isyan ederek,küfrederek gitmiyoruz.
Ama böyle olması gerekiyordu.
Bitti.

2 May 2012

Olmuyo ise zorlama öyleyse

Tam 6 aydır görmediğim,özlemekten de bir o kadar uzak oldugum babam,bana "yalaka" diyorsa -ne yaptıysam sanki-, En sonunda dayanamayarak mesaj atip yemeğe davet ediyorsa, Aile büyüklerinin zoruyla gidip,yine de hiçbir seyin değişmeyeceğini biliyorsam, Ve o yemeğe adam içip de gelerek,konuyla ilgili tek laf etmiyorsa, Arada bir uykuya dalar gibi gözlerini kapatıp duruyorsa, Benim anlatacak hiçbir şeyim yok demektir. Ne kadar önemsersem o kadarını beklerim... Bulamazsam,olmuyo ise zorlama öyleyse...