22 May 2012

İdare edemem anne!

Bugün dayıma bir şeyleri anlatmaya çalışırken her tarafımı ateş bastı.
Ben doğduğumda 16 yaşındaymış.Beraber büyüdük de diyebiliriz.
Hayatınızda görebileceğiniz en anlayışlı,en liberal,en zeki,en neşeli ve en becerikli insandır.En en en'dir yani.
Sürekli bir hareket,sürekli bir koşturmaca ve çok geniş bir arkadaş çevresi var...
Valla sevmeyenine de rastlamadım daha.

Bu akşam,uzun zamandır fırsat kolladığım bir konuşmayı yapmak üzere yemeğe gittik.İlk defa böyle şeylerden;ilişkilerden,insanlardan ve evliliklerden bahsedeceğimiz için dilim damağıma yapıştı.
Hem aileden bir erkeğe ilk anlatışımdı bu.Eveledim geveledim.Sonunda anlattım.
"Hayatta her şey bir idare etme sanatı" dedi."Herkes birbirini idare ediyor.Önemli olan senin hangi raddeye kadar dayanabildiğin.İdare edemem anne dediğin yerde bırakman lazım."
O kadar anlayışlı ki,açıldıkça açıldım,saydıkça saydım.Çok da güzel dinledi.Bazı şeylerin olabileceğinden bahsetti,hatta bana göre olmaması gereken çoğu şeye "Bunlar dert değil.Zaten hayat seni öyle yerlere getiriyor ki,kendini bambaşka yerlerde bulabiliyorsun,hiç düşünme" dedi hemen.Ona göre her şey olabilir,tabiki bana göre de ama;hayatı sadece basite indirgeyerek yaşamanın insanı mutlu edeceğinden bahsettiği vakit,tam anlamıyla basit yaşamama rağmen bunu daha önce nasıl olup da fark etmediğime şaşırdım.
Belki de basit düşündüğüm için anlayamamıştım.
Sonuçta,bazı şeylerin neden olamayacağı ya da nereye kadar dayanabileceğin gibi şeyler üzerinde konuşurken nefis yemekler yedik,çay kahve içtik,bol bol güldük.
Çok rahatladım.
Kapı gibi dayım var,iyi ki var.
O olmasa çok zor olabilirdi.
Her şey o var diye kolay zaten.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder