28 Kas 2011

"her evin kimbilir ne hikayesi vardır..."

Uzun zamandır bekliyordum bu filmi.
"AAAAAAAAAAAAAA YİNE ÇAĞAN IRMAK" diye bağrındığımı hatırlıyorum."Gitmek lazım"
25 Kasım bir türlü gelmedi sanarken baktım kapıya dikilmiş.Gitmesi 26sına kaldı ama olsun bekleriz bir gün daha dedik.
Daha önceki yazılarımda da anlattığım gibi Çağan Irmak benim için çok özel bi yönetmen.Bu filmde bir kez daha anladım ki temeli gerçekten çok sağlam.Ailesi inanılmaz neşeli ve güçlü tiplerden oluşan ve bu kadar çok sevgi gören bir çocuk zaten nasıl yetenekli olmaz ki?
"Dedemin İnsanları","Babam ve Oğlum" gibi sıcacık,o çok sevdiğim Egeyi ve insanlarını anlatıyor.Gerçekten ben o bölgenin insanında başka bir hava buluyorum,daha bi rahat sanki ve gerçekten onları çok seviyorum.
Çetin Tekindor yine harikalar yaratmış.Onun kadar iyi bir oyuncuya sahip olduğumuz için kendimizi şanslı saymamız lazım.Dedeyi inanılmaz canlandırmış ama şu da var ki o adam geçmişte bu kadar güçlü bir karakter olmamış olsaydı Çetin Tekindor nasıl bu kadar iyi oynardı?

Hiç beklemediğim bir sonla bitti film.Ağlamaktan gözlerim kıpkırmızı olmuştu.
Harikaydı...
Şöyle bir baktım da,eskiden insanlar ne kadar da birbirine bağlıymış.Dostluk,komşuluk,esnaflık gün geçtikçe boyut değiştiriyor artık.O sıcacık,o güçlü,o adalet sahibi insanları özlüyorum.
Çağan Irmak'a çok özendim.Keşke benim de böyle bir çocukluğum olsaydı,denizlere koşsaydım diye düşündüm.
Dedem sıkça aklıma geldi.Ah benim güzel dedem,keşke sen de yaşıyor olsaydın...
Beraber izlesek fena mı olurdu?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder