22 Eki 2012

Depresyondayım.Unutuldum.Aldatıldım.

Kendime bi elbise örücem.Boyumdan 5-10 santim uzun olacak.Boğazlı olacak,çünkü böyle bir "depresyon elbisesi" gördüm.Boğazını kafamdan çıkarmadan,zorlana zorlana mandalina yiyeceğim."Babam ve Oğlum" oynayacak televizyonda,ya da "Canım Kardeşim",ya da "Dönüş".
Halbuki kızlar bize doğum günü yaptığında depresyonun bir ayağı kalktı gibi hissetmiştim.Çok eğlendik,fena dağıttık,fena güldük.Güzel güzel dilek balonları uçurdum.Şendim.
Fakat mevsimsel midir nedir,bi halsizlik var üstümde,sormayın.
Ya da hayatımın en anlamsız dönemi diye olabilir.
Bana sürekli "Bunu atlatmanın yolu aşık olmaktan geçiyo" diyolar.Olabilir.Ama ben bu yolu tercih etmeyenlerdenim.Tenk yu so maç.Yu ar so kaynd.Tenk yu egeyn.

Beni bu sıkıntıların içinden çıkaran iki şey:Arkadaşlarım ve Ahmet Hamdi Tanpınar.
Evet yanlış duymadınız!"Saatleri Ayarlama Enstitüsü"yle beni benden aldı.
İleride bir gün bir saatim olursa,içine bir cümle yazdırma isteği uyandırdı.Altını çizip çizip durdum yazdıklarının.
Dayanamicam,cümleyi yazıyorum:"İyi ayarlanmış bir saat,bir saniyeyi bile ziyan etmez".Sembolik.İnsanlar için de geçerli.Hemen yanına yıldızı çakıverdim.
Öyle yani.Ayy ben kendimden sıkılıyorum,siz kimbilir okurken neler sayıyosunuz bana.
Neyse.Ben güzel bi hırka buldum,sarınayım bari azıcık.
Emo kids aloooone olayım hasghagdhsdg hadi byby:)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder