14 Eki 2010

sevgili günlük

Dün benim doğumgünümdü biliyo musun?
Çok acayipmiş 21 olmak.Yani neden bilmem ama 18 yaşına bastğımda kendimi daha büyük hissetmiştim.Bilmiyorum ki yeni sorumluluklardan,sinemalardaki +18 ibaresinin kalkıp ehliyet almamdan mıdır?Ama sanmam.Nedeni pek bi muallak..
20 çok küçük bir yaş.İŞ HAYATI+SİGORTA+SENDİKALAR+VERİMLİLİK için fazla erken fazla çocuk..."NEEEEEEEE??" demek istiyorum.Tuhaf kavramlar.Yüzleşmek istemiyorum.
21 daha bi aralık yaş."Teenage" likten çıkış gibi.Tuhaf.Bir şey hissedemiyorum.Dokunamıyorum.

Bu doğum günümde arayan soran çoktu yine.Sabah kapımda bir arkadaşım beliriverdi.Çok beklediğim bir kitap "Sürgündeki Prenses:Süreyya" elime geldi.Bir de plağımız oldu "Çok severim John Travolta'yı" dedim.Çok mutlu oldum.Çiçekler çok güzeldi...
Facebooktan çok mesaj gelmiş.İnanılmaz mutlu ediciydi hepsi.Şunu anladım ki gülüşümü çok seven çok insan varmış.Herkes oy birliğiyle benim daha çok gülmeme ve güldürmeme karar vermiş.Zaten yaşayamam ki dudaklarım kulaklarıma doğru yayılmasa...Hayat basit ve yavan olurdu zira.
Çok sevenim varmış meğersem.Yaaaaa!!!!Öyleymiş vallahi.Çok mutlu oldum buna.Dileklerin hepsi çok içtendi.Oturup anılarımızı yazanlar,gül-güldür,mutlu ol diyenler...Hele birisi bir tabir kullanmış ki bayıldım:"Melek gülüşlü".
Çok duygulanıyorum ama yaa,olmuyor böyle.Oturup ağlatmaya hevesli bu insanlar beni...

Pasta kesen,evime gelen başka canım arkadaşlarım da vardı.
Canıma can kattılar,neşeme neşe.
Ben onları her zaman yanıbaşımda görmek isterim...

Dayım ve yengem,elbirliğiyle Siesta Cafede süper bir yemek ısmarladılar.Çok eğlenceliydi gerçekten de.
Limonlu tavuk diye bir şey de varmış ya.Balık gibiydi.Çok hoşuma gitti.
Muhabbeti tatlıyı yemeyi seviorum.Dayıcım seni daha çok seviyorum.Hayat seninle daha eğlenceli...

Eylül ise onu görmeye gittiğim evde kapıyı açar açmaz,ayakkabı giymeye tenezzül dahi etmeden koşarak boynuma atladı,sarılarak "Hazal doğum günün kutlu olsun" dedi.Sanırım pembe tokalarından da hediye yapmış.
Dünyanın en sıcak,en samimi hediyesini verdi bana...

Arayan soran arkadaşlarım,aile üyelerim...Nasıl mutlu ettiniz beni bir bilseniz.
Küçük dokunuşlar benim için daha önemliymiş günlük...
Şöyle bir baktım da,insanın bu kadar çok seveninin olması tek kelimeyle şahane bir his.İyiki yanımdalar,diyorsun hep.İyiki güldüğüm de ağladığım da onlar diyorsun.
Çok seviyorsun onları.Bağrına basıyorsun.Kucaklıyorsun...
Çok teşekkür ediyorsun,yaşattıkları her şey için...

p.s:"Kutlu Hazal Haftası" pazara kadar devam edicekmiş.O gün hediyelerimiz verilecekmiş.Vay be!:)


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder