17 Eki 2010

noldu biliyo musun?

Cumartesi günü pasta kursunda pasta yaparak geçti.Yorgunum argınım.Annem dönüşte "Anneanneniz bu akşam sarma yapıp getircek" dedi.Elimde de o sabah yaptığımız bilimum alışverişlerle annemin evimizin kapısını açmasını bekliyorum.Bir yandan da acayip mutlu oldum vay anasını sarma geliyo ayağına...
Annem kapıyı bir açtı,içerden mum ışıkları görünüyo.Hemen girişe "Happy Birthday" yapıştırılmış,yanında da "DUR!SESLİ OLARAK ÜÇ DİLEK TUT VE MUMLARI ÜFLE".
Haydaaaaaaaaaa!!Anneanne geldin de ne zaman yaptın bunları-ey salak kafam-.Vayyy mum da yakmış romantik.Yerde de mumlardan kalp var,ortasında da kelebekler...
Şöyle salona doğru bakıyorum.Mumlardan İ ve H yapılmış.Başımı uzatıyorum,acayip güzel bir sofra hazırlanmış.Ohaaaaa anneannem neler yapmış-hala idrakine varamayan salak ben-.Yerde de balonlar var,ooooo diyorum bak sen bizimkine!
Birden bir şarkı çalmaya başlıyor."Özledim seni düştüm yollaraaa/Açtım gönlümü rüzgarınaaa"
Aaaaaaaaaaaaaaaa benim en sevdiğim şarkı bu!Ama bunu adamakıllı bir Ayça bilir...İçerden kikir kikir bir gülümseme..."Ayçaaaa???" diyorum.
Bir de bakıyorum ki bizim altın kızlar tastamam karşımda duruyor.Aaaaaaaaa ZEYNEP SENİN NE İŞİN VAR BURDAAA?"Hazal ben ayın 18inde gelicem çok mu geç?" dediğinde,yok ya dedim ama bildiğiniz saydırdım içimden bu ne kadar geç ya zaten özledim diye:)
Aaaaaaaaaaaa TUĞÇEEEE SEN NE ZAMAN GELDİN?Kendisi İzmirdeydi.Hiç beklemiyordum.O kadar şaşırdım ki sarılıp durdum.O anlar hep rüya gibi.
"Bu gece size özel 25 tane şarkımız var" dedi Ayça.Ah Ayça!Hep senin başının altından çıkıyor hep.Canım benim...
Çok mutlu oldum.Sofrada hep onlar servis yaptılar,bizi hiç kaldırmadılar.Yemeklerin hepsini de anneleri yapmış zaten...O kadar duygulandım ki...
"Bu akşam burda kalıyoruz" demeleri de,sevincimi ikiye katladı.Acayip mutlu oldum.
Önce hediyelerimizi verdiler,hepsi birbirinden güzel.Hep de ihtiyacım olan şeyler bide.Bağrıma bastım birer birer.
Sonra şöyle oldu:Işıkları söndürüp "Sakın dışarı çıkmayın" diyorlar,mumlar yanıyor sadece.Pastamızı getirecekler.Bekliyoruz.Sonra birden önce Zeynep sonra Ayça içeri giriyor hoplaya zıplaya "İyiki doğdun"lar eşliğinde.Birde ne göreyim,ikisinde de aynı pijama!Pembe ve tavşanlı.Ardısıra Tuğçe ve Ece de öyle.Ece pastayı tutuyor elinde,Tuğçe bizim pijamalarımızı.
Sen çık çarşılara git al.Allahım gülerken yerlere düşüyordum nerdeyse.Önce apaçi dansı eşliğinde pasta kestik sonra hemen bizde giyindik ve o halde Ankara havasından "şişeler"i,göbek havasını ve çiftetelliyi oynadık.Apaçi dansını yaparken,kızlar bende özel bir ışık olduğunu ve bunun bana yakıştığını söyleyip yarım hilal şeklini aldılar ve sadece bana o "özel dansı"yaptırdılar.Yapabiliyomuşum.Gülmekten ölüyoduk...
Ve tüm gece sabah 04:30a kadar,kahveler fallar,yüzük falları(ki bu sırada Tuğçenin saçı alev aldı ödümüz patladı),hayatımızdan gelen geçenlerin adları sanları,hayata bakış açılarımız,"ya aslında"larımız,"lanet olsun onu tanıdığım güne" insanlarımız,Tuğçenin tuvalette kilitli kalmasıyla gülmekten yere düşüşümüz,meyve tabakları ve çikolatayla geçti.Muhabbet hiç bitmedi,bizde bitmez zaten mümkün değil...
Sabah da mükellef bir kahvaltı ve içilen kahvelerin ardından gün sona erdi...

ALLAHIM LÜTFENNNNN LÜTFEENNN BİZİ AYIRMA dedim içimden.Frekanslarımızın bu kadra tutması,hayata bu kadar doğru açılardan bakmamız,mizahımızın bu kadar tutması,ortamın sıcacık olması...O kadar o kadar güzel ki.
Mesela annelerinin bile arayıp doğumgünümüzü kutlaması,bize yemekler yapmaları o kadar gurur verici ve duygulandıran şeyler ki,öyle saf öyle temiz ki...
KIZLAARRR!!!SİZİ ÇOK SEVİYORUM.
İYİKİ VARSINIZ İYİKİ HAYATIMDASINIZ...
ÖYLE DEĞERLİSİNİZ Kİ...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder