9 Haz 2011

neyi duymak istemiştiniz?

Güçlüyüm.Hele ki bu yaşa göre çok güçlüyüm.
Ailemi geride bırakabilirsem eğer,gidebileceğim çok yer var.
"İnto the Wild" filmindeki Chris gibiyim:"Her yere gidebilirsin,ne istersen yapabilirsin" dürtüsüyle yaşıyorum.
Ben her yeri görmek,her insanla tanışıp hikayesini dinlemek istiyorum.Bundandır herkesle çabucak kaynaşabilmem.

Beni en olmayacak şehre de bıraksalar,iş bulup çalışabilir,şimdi evlendirseler rahatça bir evi geçindirip çocuk bakabilir,sabah da paşa paşa işe gidebilirim.
Buna yürekten inanıyorum.

Kendimde bu gücü çok uzun zamandır hissediyorum.
Birilerine muhtaç olmak,sanırım şu hayatta en korktuğum şeylerden biri.Bu nedenle her zaman kendi işimi kendim görmeye çalışıyorum.

Hayata çok pozitif bakıyorum.Hatta yanımda yöremde kaç kişi varsa soralım,hepsi bunun fazla olduğunu söyler.Olsun,ben olumlu düşündükçe daha mutlu oluyorum.

Bu dünyada her şeyi birbirine bağlayan şeyin "sevgi" olduğuna tüm kalbimle inanıyorum.Sevginin olmadığı bir dünyada insanların birbirine katlanmasının imkansız olduğunu biliyorum.

İçimde bitmeyen bir enerji var.Bitmeye yakın yeniden küllerinden doğuyor.O nedenle herkes benim evde pek durmadığımdan bahsediyor.Ben yeni şeyler öğreniyorum o sırada,dışarılarda...

Nil Karaibrahimgil geçen gün twitterına şunu yazmış:"Bir insanı güldürdüğünde kapısını açarsın nokta".Çok doğru.Birini kahkahalarla güldürebildiğim an,bağladığımı hissederim ben.Mizah çok ama çok önemli benim nazarımda.

Aşk için yaşamıyorum.Sevgisiz asla ama aşk çok başka bi boyut.Onu hala bulamadım galiba.
Aramıyorum da.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder