9 Eyl 2011

kıştan bahara

Yine zorlu bir "ders seçme maratonu" nu geride bıraktım.Sabah saat onda bilgisayar başına oturup on ikiye kadar bir türlü açılmayan ve F5 tuşuma zeval getiren sisteme inat Nirvana'dan isyankar bir "Where did you sleep last night?" dinledim.Kurt Cobain bağırdıkça ben de ellerimi ekrana doğru sallayarak "MY GİRL MY GİRL!DONT LİE TO ME..TELL ME WHERE DİD YOU SLEEP LAST NİGHT?" dedim.Acayip isyankardım,kalkıp internet cafeye gitmek zorunda kaldım,hallettim şükür...
Dün çok moralim bozuktu,babam bana telefonda bağırdı.Onunla olan ilişkim çok tuhaf,beş ayrı ses tonunda konuşur.Bunlar ruh haline göre değişen seslerdir.Bu da beş numaraydı;yani aşırı sinirli olanı.
Hak etmedim diyemem ama hatamı telafi etmek için çok uğraştım,dinlemedi.E ama ben de kusursuz değilim ki...Evde bir isyan çıktı diyebilirim,o sinirle atladım dolmuşa,gittim harç paramı yatırdım.Sinirden ağlayacaktım...
O an dedemi istedim yanımda."Boşver kızım,babandır senin" derdi yaşasaydı,"Napalım?" derdi.Otururduk yanyana,düşüncelere dalardı,susardık ama dedim ya:dağ gibiydi benim dedem.Arkasına saklansam korunurum sanki...

Moralim bozuk da olsa kıştan bahara geçme sebebim,Ayça ve sevgilisi Önder'in bize yemeğe gelmesi oldu.Nasıl heyecanla girdi içeri çocukcağız anlatamam.Anneme papatya,bizlere de birer gül almış.
Seviyorum ince insanları yaa...Valla.
Önder zaten çok ince bir insandır,ben onu çok severim.Kardeşim kadar çok sevdiğim Ayçomu da ancak onun gibi birine emanet ederdim zaten(Okuyacaksın diye yazmadım)
Annem çok güzel yemekler yapmıştı.Çini tabaklara koymuş,masamız çok güzeldi.Çaylar kahveler,keyif...Sonra Önder bizi dağ yoluna çay içmeye götürdü,oradan da FSM turu atıp eve döndük.
Gergindim,elimden geldiği kadar neşeli olmaya çalıştım,başardım mı bilmiyorum ama etrafımdaki herkes bende bir tuhaflık olduğunu anladı sanırım."Surata bak,nasıl gergin" dediklerinde ekmek kesiyordum,farkına varmamışım.
Yine de insanın dostları bir köprü gibi,"kıştan bahara" geçiriyor insanı.
İyi ki varlar!

7 yorum:

  1. aynen aynen, benim de saat bugün 12de otomasyonda ayıptır söylemesi bayan araştırma görevlisiyle randevum vardı,randevuya girdim, online falan yazıyor,bir ara cam var mı diye soracaktım,yüzyüze konuşalım ders seçimini diye,ama fazla yüz göz olmak istemediğimden sormadım,derslerimi onayladı 8 saat sonra,ama olsun önemli olan onaylaması dimi ama ?

    YanıtlaSil
  2. owww siz de randevu falan da var oha ya alem teknolojik olmuş,biz yerimizde sayıyoruz hahah:):)
    yalnız 8 saat çokmuş be cemre naptın ya...bizde toplasan,en fazla 4 saat sürüyor yani görüyosun ki 8in yarısı(matematiğime kurban) zaman bizim için değerli:):)

    YanıtlaSil
  3. İstanbul Üniversitesi'nin teknolojisine kurban,konuşmak için pencere açtım,çevrimdışı diyordu,10 dakika randevu süresi, süre bitti,ben de bir terleme,derslerim onaylanmamış,hoca yok ortalıkta,bir de son gün,itiraz da edemem...ama neyseki akşam eve gidince onaylamış araştırmacı görevli...bir adam olmadılar işte, Fatih'in İstanbul'u fethettiğinden bu yana en geliştirdikleri şey kapıya koydukları arada bir metal görünce öten 'aletler'.
    bu arada hukukta ikinci öğretimi kapatıp herkesi örgün öğretimine kavuşturan okul,ayyy canım okulum benim :)

    YanıtlaSil
  4. hahahah!öten aletlere şükret sen,bizim okula elini kolunu sallaya sallaya giriyolar ne güvenlik ne bi şey.gerçi o kadar büyük ki kampüs,kim kimi kontrol etsin,yetmeezzzzz

    YanıtlaSil
  5. konya selçuktamısın,neresi öyle at meydanı gibi aaa !

    YanıtlaSil
  6. öyle biraz ama konya değil,bursadayım:)ve kampüsümüz odtüden sonra türkiyenin 2.büyük kampüsü olur haha:D

    YanıtlaSil
  7. aa evet duymuştum,göl manzaralı falan filan :P
    bizimki de güzel,hem bikerem günde 1500 kişi kapıda fotoğraf çektirmeye geliyor haha :D

    YanıtlaSil