19 Mar 2013

Postcards from Britain!

Halihazırda dinlemiş olduğum "Postcards from Italy" şarkısından dolayı başlıkta saçmalamam normal.
Ne kadar zaman olmuş buralara yazmayalı hayret ettim.
Lafı uzatmadan anlatayım o halde.

Buralara iyice alıştım,hatta pazar günü birinci ayım doldu.
Geçen akşam Katrina "Farkında mısın,sen geleli bir ay oldu" dediğinde "Anam sen unuttun sandımdı" diyemedim ama mutlu oldum.Kadın fazla akıllı,her şeyin farkında.Ya da dikkatli diyebiliriz,hoşuma gitti fark etmesi.

Sürekli yeni yerler görmenin peşindeyim ama akşama kadar da hışırım çıkıyor.Sabah 7de kalkmaya,gece 11 de yatmaya alıştım.Club tarzı yerlerden hazzetmediğim için pubları tercih ediyorum,içki desen ağzıma vurduğum yok.Londra'ya gidiyorum,şehri keşfetmeye çalışıyorum.Onun dışında havaların iyi olması en büyük isteklerimden biri çünkü cidden çok zorluyor.Ponponlu şapkam,çizmem ve yağmurluğumla muhteşem bir uyum sağladık,bütünleştik.Artık onların içinde olmadığı bir hayatı düşünemiyorum hahahaha!

Şimdi 29 mart-1 nisan arasında tatil var.Napsak diye düşünürken ilk kez Şengenin süresinin dolması içimi yaktı.Dolmasaydı nerelere kaçardım yarabbiiiimmm diye açtım ellerimi göklere.
İskoçya'ya gideyim diyorum,ciddi uzak.Uçak bileti desen çok pahalı yani her yönden kuşatılmış durumdayım.Muhtemelen Londra yollarında olurum,gitmişken de "Singin'in the Rain" müzikalini görürüm,bilet ayırtmam gerekiyor.Yavaş yavaş sindire sindire gezeyim bari.

Onun dışında söyleyebileceklerim:Araplardan illallah ettiğim!Irkçı değilim ama ilk defa bir ülkenin insanlarından bu kadar nefret ettim.Mümkün mertebe uzak durmak gerekiyor çünkü elini versen kolunu kaptırıyorsun,çok acayip.Üstelik durmadan konuşuyorlar,durmadan süzüyorlar.Kardeşimin de benim de ev sahiplerimiz Arapları kabul etmediklerinden bahsettiler.Düşünün ki hallerini!Allah uzak etsin!

Burdaki herkesle aram iyi.Her sabah kantindeki muhteşem iki İngiliz çalışan "Günaydın mutlu kız!Nasılsın?" diye gülüyorlar bana.Sipariş ettiğim sandviçi "Alabilir miyim?" dediğim anda "Neydi seninki?" demeden veriyorlar elime."Hep mutlusun,hep gülüyosun,neden?" diye sormalarına rağmen bir güne bir gün kalkıp da "Happiness is something you're born with" diyemedim daha hahahah!

Evden bahsedeyim azıcık da:Katrina geçen hafta beş günlüğüne Manchester'a gitti iş dolayısıyla.Sonradan anlattığına göre umut vaad eden dört kişiden biri olduğu için gitmiş.Büyük sunumlar yapmışlar ve şirketi türk parasıyla kişi başı 21 milyar vermiş.Pek hastaydı döndüğünde,doktor bir hafta ev istirahati verdi;cidden ama göğüs enfeksiyonu yüzünden hırlaya hırlaya konuştu benimle hep.
Geçen gün eve geldiğimde buranın meşhur denilen ama bi türlü beğenemediğim pastanesi Valerie'de yediğim Çikolatalı Mus'dan ötürü toktum.Dao odama geldi:"Açsan sana bişiler hazırlayacağım,Katrina kalkamıyor" dedi."Yok ben tokum" dedim,dışarı çıktı.Evde sadece Katrina'yla ben kalınca kadının içi rahat etmedi herhalde ki,odama geldi ve bişi yemek istemem halinde yapabileceğini söyledi."Belki daha sonra benim çorbalardan içerim.İstersen sana da yapabilirim" dedim.Gözleri parladı abi yaa,görmeniz lazımdı!"Gerçekten mi?" dedi kocaman gülerek.Ah yavrum,yavrusundan göremediği şefkati benden gördü hahahaha!Beraber bi saat belirledik ve çorbalarımızı içtik.Ardından da türk çayı istedi,yaptım.İyileşsin yeter hahahaha!

Bu arada ilginç bişi oldu:Normalde 3 aylığına geldiğim için beni kabul ettiğini söylemişti Katrina,ilk geldiğimde.Çünkü yazın tatil yapmak istediğinden bahsetmişti bu yüzden daha uzun kalmak için gelseymişim alamazmış.İlk geldiğim gün demişti hatta.Ben de burda master yapmak için araştırmalara başladım,güzel bi okul buldum ve hatta konuşmaya gittim.Çok da iyi bir okuldu,fiyatı da iyi.Neyse işte bugün yemek yerken bahsettim;eğer bu okulda başlarsam 9 ay kalıcam dedim."Burda kalmaya devam edebilirsin" demez mi?
Şimdi konuşma İngilizce gerçekleştiği için belki ben yanlış anlamış olabilirim diye bir an durdum.Çünkü eğer duyduklarım doğruysa kadın fikrini değiştirmişti.Devam etti:"Sadece temmuz başında Hollanda dan bir arkadaşım 2 hafta için gelicek,onun dışında boşum.Karar senin,istemiyorsan başka bi aileyi de tercih edebilirsin ama devam edebilirsin burda"
"Çok teşekkür ederim,güzel bi fikir"(Hala anlamaya çalışıyorum)
"Önemli değil.Lütfen bana erken haber ver çünkü okullardan öğrenci için arayacaklar.Kalırsan havuza da girersin:)"
Hahahahahaha lan!Konuşmaya gel sen.
Tek bi açıklaması var:Bu kadın beni seviyor!:)
Bakalım daha detaylı konuşucaz,fikir değiştirmeden "Oki Doki o zaman" demem lazım:)
Şimdilik bu kadar,daha ne olsun?
Si yu leyta:)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder