6 Haz 2013

Eteğimdeki taşlar.

"Aslında o kadar çok istiyorum ki yazmayı ama sıkıldım artık galiba" diye mail attım bugün birine.Halbuki anlatacak çok şey vardı,var ama anlatacak ya da yazacak dermanım yok.
Zaten grip oldum,sesim bambaşka çıkıyor.Ne yaparsam yapayım o burun çekiliyor.
Dün çok sevdiğim bir arkadaşımın yüzüne telefonu kapattım,daha doğrusu zorunda kaldım.Duyanlar çok şaşırdı çünkü asla ama asla yapmak isteyeceğim ve yaptığım bişi değil;bana yapılmasını istemediğim şeyi başkalarına yapmamaya çalışırım.Kapattıktan sonra aslında tek bir hareketin,sadece bir tek hareketin,bana bunu yaptırabileceğini anladım:"Beni bi dinle" diyen birini dinledikten sonra "Şimdi sen beni dinle" dediğimde bana o hakkın tanınmıyor olması.Belki yüzbinlerce kez "Bi dakika"-"Ya bi dinler misin?"-"Ben seni dinledim,bi dinle lütfen"-"Ama sen bana söz hakkı vermiyosun ki anlatayım" gibi cümleler kurmak zorunda kaldım.Dilimde tüy bitti,boğazımda derman kalmadı.İşin tuhafı altın vuruşu "Ben artık konuşmak istemiyorum" diye yapınca şalterlerim atıverdi!"Tamam artık yeter,benim halim kalmadı iyi akşamlar" dedim,çat diye kapattım.
Mutlu muyum?Asla.Fakat önce bi dinle yaa.Dinle yani,ben seni hiç sesimi çıkarmadan müdahale etmeden dinledim,bi zahmet tutuver çeneni,uzatıcak halim yok meseleyi.


Aramam gereken insanlar var.Hepsi her an her saniye aklımda.Belki bir kısmı blogumu okuyor,içten içe sitem ediyor bana.Fakat ne halim var ne dermanım,kolum kanadım kalkmıyor neden bilmem.
Birde grip oldum-daha önce de söylediğim gibi-,saçım başım bi yerde,iştahım yok falan.Bunu üzerimden atabilmek için giyinip makyaj yapmaya çalışıyorum çünkü kendimi dağınık gördükçe ruhum da bin parça oluyor.Telefona elim hiç varmıyor ama inansınlar bana,aklım hep onlarda.Biraz tembelim ve biraz da asosyalim bu aralar.Üzerimdeki ölü toprağını atmadıkça da arayamayacağım galiba.

Neden bilmem,biriyle oturup karşılıklı konuşma ihtiyacı hissediyorum bu aralar.Mümkünse beni çok iyi tanımayan birisi olsun çünkü her şeyi en baştan anlatmam gerek,bunu da beni çok iyi tanıyan birine yapamam.Bin dörtyüzüncü baskı falan olur,o yüzden hem eğlenmeli hem anlatmalıyım.Neden bilmem,böyle hissediyorum.Ha bu arada aşktan falan konuşmayalım ama,dünyadan,bizden,bilimden,kitaplardan falan olsun.İçimiz kararmasın:)

Döktüm taşları yine.
Artık gündeme geri dönebilirim.
Çüüüzzzz.

3 yorum: