11 Oca 2011

ağır roman.derin mevzu..vs

Şimdi Saba Tümerin programında Şahin K diye bir adam gördüm.Tanımıyorum.Eskiden porno film çeviriyomuş.Nedeni,eşinin kendisini aldatması;kendince tepki vermiş.
Çocuğu varmış."12 yıldır görmüyorum,burnumda tütüyor MSNden yazışıyoruz canım oğlum benim" gibi şeyler söyledi.
En okkalısından bir küfür patlattım içimden.Özlüyomuş.Gerçekten anlamıyorum,bir insanı çocuğunu görmekten uzak tutan şey nedir?
Hiçbir şey...
Bir kadın ve bir erkeğin çocuklarına bakışı kesinlikle aynı değil.Büyüten besleyen,içinde taşıyan kadın elbetteki çok daha derin duygular besleyecek yavrusuna.Kanı canı o.Erkek ise bir günde aşık olacak çocuğuna.Nasıl bir his bilemem ama farklı olduğunu tahmin edebiliyorum.
Senin olan bir şeyi nasıl olurda sahiplenmezsin?Görememene nasıl bir kılıf uydurursun ben anlamıyorum.

Annemle babam ayrı,fakat çok iyi bir babam var.Anlaşamasam da bir günü bir gününü tutmasa da,bizim için tam yedi yıl evlenmedi.Kız arkadaşı olmuştur illaki bilemem ama evlenmedi.Hep aradı sordu gezdirdi.Hiç boş bırakmadı yani.Fakat ona hiçbir zaman bir erkek arkadaşımı,çok sevindiğim ama kızacağını bildiğim bir olayı anlatamadım.Bir şey söylerken beş kere düşündüm çünkü kızacağı yerde gülen,güleceği yerde kızan bir insan kendisi.Bazen çok sinirlenip ağlatıyor,bazen gereksizcesine neşeli olabiliyordu.
Zamanla alıştım.Telefonda "Alo" dediği anda ruh halini anlar hale geldim.
İsterdim ki bana unutamayacağım hayat dersleri versin.Tabiki ondan öğrendiğim şeyler var ama hani bazı babalar çok daha başkadır ya,onlardan olsaydı keşke.
Balık tutsaydık.Çılgınlıklar yapsaydık.Rahat olsaydı,deliler gibi gülseydik.Gerçi bunları zaman zaman yaptık ama her şey tamam olmadı.Bunda elbetteki ayrı evlerde yaşamamızın payı var.Hatta işin trajikomik yanı babamın beni tanımaması.Mesela şimdi ona sorsanız,en sevdiğim rengi,yemeği,en çok güldüğüm insanı,balık yemediğimi,patatesli börek sevmediğimi bilmez.Halbuki bunlar özel şeyler,nüans da olsa bilse güzel olurdu.
Bugün küçük bir kız çocuğu,benim de küçükken anneme yaptığım şeyi yaptı annesine.Bıraktı kendini,annesi onu çekiştirdi.Aklıma aniden unuttuğum bir şey geldi o sırada:Küçükken sırf babam beni kucağına alsın da yatağıma götürsün diye uyuyo numarası yapardım.O hiç annem gibi seslenmez,hemen kucaklar ve yatırırdı yatağıma.Bayılırdım kucakta taşınmaya.Hala da taşıyan biri olsa itiraz etmem yani o derece.
Güzelmiş düşününce ama hani şöyle baba kız yaşadığımız şey çok gibi görünse de az.Bir çoğu "Nasıl geçti günün?" temalıydı.O nedenle bana bişeyler kattığını söyleyemem.
Diyorum ya isterdim ama,her şeyi beraber yaptığım,"ya baba bugün şuna çok sıkıldım" diyeceğim bir baba figürü.Ama dediğim gibi babam asla kötü biri değildir...
O nedenle isterim ki ileride bir gün olur da evlenirsem eşim iyi bir baba olsun.Çocuğumla öyle iyi anlaşsın ve ona öyle hayat dersleri versin ki sevdirsin kendini,birdaha bıraktırmasın hiç.
Bunlar da varsayım tabi.
Olacakla öleceğe çare yok imiş.

3 yorum:

  1. Hazalcım, Allah sana öyle bi eş nasip etsin ki,bu doğallığını, hayata sevgiyle,neşeyle bağlılığını ve her daim gülen yüzünü haketsin.Kendinin yaşamak isteyipte, elde olmayan sebeplerden dolayı yaşayamadığın herşeyi sana ve çocuklarına yaşatsın.Duruşunla,güleryüzünle ve çevreye saçtığın pozitif elektriğinle bunu gerçekten hakediyosun...Seni izlemeye devam ediyoruz :))

    YanıtlaSil
  2. uğur ben ne diyeyim sana!ne cevap versem bilemedim o kadar duygulandım ki.çok teşekkür edebilirim sana sadece söylediğin tüm bu güzel sözler ve dileklerin için.
    dilerim hepsi senin için de gerçekleşsin...
    beni izlemeye devam edin:):)

    YanıtlaSil
  3. Yazını okuduktan sonra içimden geleni yazdım sadece. teşekkür ederim ben de aynı dilekler için.görüşmek üzere güzel bir final haftası dilerim :)))

    YanıtlaSil