4 Kas 2012

Hülyacım'a veda.

Haberi gelmeden bir gün önce,yani pazartesi günü,uzun zamandır görmediğim arkadaşlarımla buluşmuş,altıma yapma noktasına gelene kadar gülmüştüm.
Uzun zamandır bedenimden ve peşimden bir türlü gitmeyen "kronik halsizlik"ten az da olsa kurtulmuştum.
Ertesi sabah Hülyacım'ın haberine uyandım.Beyin kanaması geçirdiği söylendi.
Ne yapacağımı şaşırdım...

                                      ***
Hülya teyze,20 yıllık arkadaşım Sedef'in annesidir ve "Bir arkadaşımın annesi"nden çok çok daha fazlasıdır.
"Nasıl 20 yıllık yaa?Sen 22 değil misin?" demeyin.Sedef benim kundak arkadaşımdır.2 yaşında, kundağına tutunup sallarken resmimiz var.
Ben bildim bileli varlar.Anneannemle anneannesi 35 senelik komşular.O yüzden her zaman gördüğüm,küçükken ortak bahçede gecelerce muhabbet ettiğim;tüm hayalkırıklıklarını,sevinçleri,mutlulukları paylaştığım insanlar onlar.
Hülyacım da bu güzel insanların temel taşı,annesiydi.
Ona hep "Hülyacıım" dedim.Hiçbir zaman da "Neden teyze demiyosun?" demedi.
Sigarasını ağzının kenarına tutuştururken gözlerini kısar,yıllardır değiştirmediği saçlarını elleriyle geriye atardı.O çok sevdiği altın bileziklerini kollarından asla çıkarmazdı.
En güzel kahvelerin birini onda içerdim."Hülyacım yaa fal bakarsın dimi?" dediğim hiçbir anı kırdığını hatırlamıyorum.Hep "temiz kağıt" görürdü falımda.Eskiden,"E hani sevgili görmedin?" diye sorduğumda,"Amaaaaan Hazal!Sanki istiyosun da!" derdi.
"Amaaaaaaaann",onun lafıydı."Ay valla öldürcek bu çocuklar beni Dilek" diye ağlamaklı ağlamaklı konuştuğunda çok gülerdik.Sonra kendi de gülerdi.
Çok neşeliydi.Annesi,ailesi ve arkadaşlarıyla çevirdiği,ama her insana değen,her insana enerji ve mutluluk veren bir hayatı vardı.
Cüzdanını hep koltuğunun altında taşır,"Annene selam söyle" derdi,beni yolda gördüğünde.
Kimseyi kırmadı.Kimseyi incitmedi.Kendisinden çok,insanları düşündü.
Her zaman cennetlik olduğunu söylerdim.Hala da öyle söylerim.
İnsanlara onun kadar faydası dokunan biri daha olmuş mudur,bilmiyorum.

                                     ***
Haberi aldığımda,günlerden salıydı.
Ve ben günlerdir hastane-ev arasında mekik dokuyordum.
Durmadan dualar ettik,Allah'a yalvardık ama malesef dün gece beyin ölümü gerçekleşti.
Ve bu stres,sigara ve yüksek tansiyondan oldu.
O kadar güçlü ki,kalbi hala dayanıyor.Pes etmiyor.Bize de sadece beklemek düşüyor,ve tabiki arkadaşıma destek olmak...

Canım Hülyacım benim...
Senin gidişinle çocukluğumun ve genç kızlığımın bir perdesi kapandı.
O kadar üzgünüm ki,nasıl anlatsam.
Seni çok seviyorum.
Allah mekanını cennet etsin,sana hiç azap vermesin.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder