28 Nis 2013

"Seni Seviyorum" diyemeyen kızın dramı

Okulum tarafından her pazartesi bıkmadan usanmadan yapılan sınavlardan birine daha hazırlanırken canım sıkıldı,bıraktım.
Buralar Türkiye gibi değil anam,donuyoruz.Çok üşümüştüm;şans eseri dokunduğum kalorifer peteğinin sıcak olduğunu görüp yere çöktüm,dayadım sırtımı.Aldım elime bilgisayarımı,sözlüklere bakıp sınava hazırlanırken aklıma yine bissürü şey geldi.
Bu arada ona geçmeden evvel bugün yaşadığım ilginç deneyimden bahsetmek istiyorum:Bir Kore kilisesine gittik,2 türk 2 İsviçreli 2 koreliydik.Gördüğüm en ilginç yerlerden biriydi:İçeride küçük bir orkestra var,herkes şarkı söylüyordu,el çırptık hep beraber.Dua ederken ayağa kalktılar.Sonra biz "yeni gelenler" olarak ayağa kalkıp kendimizi tanıttık,isim vererek bizim için de dua ettiler.
İşin garibi, çıkmaya yakın bir grup insan bizi esir aldı:"Yaptıklarımızı anlatmak ve size hoşgeldiniz demek istiyoruz" dediler.
"Bugün burada ışıktan bahsettik.Bir yemek yaptığınızı düşünün,ışığı yakmadan içine ne koyduğunuzu bilebilir misiniz,ya da tadını tahmin edebilir misiniz?Hayır!O yüzden ışığı kaybetmemek,birilerine aydınlık olmak çok önemli."
Sonra bana döndü:"Mesela siz" dedi,kendini Sue olarak tanıtan Koreli kadın "Başkaları için önemli bir insan olabilmek için ne yapardınız?"
Bir müddet düşündüm."İletişime önem verirdim,onların düşüncelerini dinlerdim,gerektiği zaman da fikrimi söylerdim.Çünkü iletişim çok önemli,dinlemezseniz çözemezsiniz" dedim.
Kadın yüzüme baktı..."Çok güzel bi cevap" dedi.Sonra diğer kızlara sordu.Diğer bir soru da "Dünyada sadece bir şeyi seçmek isteseniz,herhangi bir şey,o ne olurdu?"
"Saygı" dedim "Dünyadaki birçok savaşın nedeni,insanların birbirine saygı duymaması".
Bu tip şeyler konuştuktan sonra yemekhanelerine götürdüler bizi.O kadar kötü bir çorba vardı ki önümde,"Eve gitmem gerekiyor,akşam yemeği vakti" dedim ve kalktım.Çok enteresan ve de eğlenceliydi,zaten Korelilerle kültürümüz yüzde doksan dokuz tuttuğundan bu kadar misafirperver olmalarını yadırgamadım.


Gelelim asıl meseleye:Bugün annemle Skype ta konuştuk.Tam kapatırken "Seni çok seviyorum kızım" dedi, kahkaha atıp "ÖÖÖÖÖÖ" diye dilini çıkarttı.
Bu ne demek biliyo musunuz?"Hadi bakalım,söyle!Fakat biliyorum ki yapamayacaksın"
Hayatımın her döneminde sorunum oldu bu.Çevremdekiler o kadar içten,sevgilerini o kadar güzel dile getiren insanlar ki-ben de öyle kabızım ki-;gözlerini gözlerime dikip "Seni çok seviyorum" dedikleri her an işi şakaya vurup sadece "Oy bebişiiiimm ben de seni" diyebildim.Beynim ve yüreğim iki farklı tepki veriyor çünkü o durumda.Yüreğim mutluluktan uçarken,beynim vücuduma telaş ve de kasılma hormonu salgılıyor sanırım.Bir panik,gözleri kaçırma,kasılma,bişi diyememe...Neden olduğunu yıllarca düşündüm.Okudunuz biliyosunuz ya,ben hep düşünürüm,hiç durmam.Sonunda bi neden buldum:Sevgiye fazla tokluk.Biliyorum herkes ailesinden sevgi gördü,herkes tok evet fakat bazısı bu durumu avantaja çevirip, aldığı sevgiyi başkalarına dağıtabiliyor.Bunu ben de yapıyorum ama çoğu kez yazarak.Birini durdurup gözlerine bakıp "Seni çok seviyorum" diyerek değil.Ailemden o kadar yoğun bir sevgi gördüm ki,başkalarına dağıtamayanlardan oldum.Hep bu sorunla yaşadım,muhtemelen de yaşayacağım.
Mesela bu konuda Hakan dayım müthiştir:Hayatı boyunca bir kez bile gözlerimin içine bakıp "Hazal biliyosun ki ben seni çok seviyorum" dememiştir.Beni sevmediğinden değil,kişiliği gereği söyleyemediğinden;yoksa herkes birbirimizi ne kadar çok sevdiğimizi,birbirimize ne kadar düşkün olduğumuzu,laflarımızı asla ikiletmediğimizi ve anında yerine getirdiğimizi bilir.Bir derdim olduğunda koştuğum ilk kapının dayım olduğu bilinir.
Bir keresinde yanına yardıma gitmiştim, işim bitince "Dayı başka bişi var mı?" diye sormuştum,"Yok kızım,seni seviyorum" demişti.Önlüğümü çıkarırken nasıl bi durduysam..."Ben de seni seviyorum dayı" dedim,güldüm ama ister inanın ister inanmayın,o bana beni sevdiğini söylerken uzakta ellerini yıkıyordu,ben ona söylerken de önlüğümü çıkarıyordum.Biz birbirimizin halinden tavrından anlayacak,söylemeye bile gerek duymayacak kadar çok seviyoruz birbirimizi.
Bilemiyorum.Yenmeye çalıştığım bir hastalık gibi takip ediyor beni meret.
Daha çok uğraşmalı,daha çok söylemeli aslında her şey için geç olmadan...
(Bu arada durduk yere "Seni seviyorum anne" dersem "OOOOOO kara kanların mı kaynadı kız?" diye güler annem bana ahahahahah)

3 yorum:

  1. Uzun süredir yorum yapamıyorum, bir merhaba bile diyemiyorum kusuruma bakma lütfen. İşler güçler gerçekten fazlasıyla yoğunlaştı bu aralar, beni mazur görmen dileğiyle :)
    İyi olduğunu bilmek, yazılarına rastlamak gerçekten çok güzel, herşeyin gönlünce olması dieğiyle, sevgiler :)))

    YanıtlaSil
  2. 4 yıl önce tanışıp,bir daha hiç "yüz yüze" görüşmesek de; ben seni seviyorum Hazalım! :)

    YanıtlaSil
  3. @Prometheus:Ne demek,tahmin edebiliyorum zaten,hiç dert etme.Düşünüldüğümü bilmek bile yetiyor bana,çok çok teşekkür ederim güzel dileklerin ve yorumun için:)

    @Deniiiizzzzz:Ben de seni seviyorum Denizcim!Bir gün mutlaka görüşürüz,yürekten inanıyorum,öpüyorum:)

    YanıtlaSil